Şamil | Kategoriler | Konular

Celal

CELÂL

Azamet, ululuk, büyüklük, yücelik. Celâl, Allah'ın
azametini ifade eder. Esmâ-i hüsnâ'dan biri olup, Mekke' de nazil olan
Rahmân suresinde iki defa zikredilmektedir. İlk geçtiği ayette
Rabbin "vechini" (yüzünü) nitelerken, ikinci âyette bizzat
Rabbin kendisini nitelemektedir.

İlk geçtiği ayet: "Yeryüzünde bulunan
herkes fanidir fakat celâl ve ikram sahibi olan Rabbi'nin vechi (yüzü)
bakîdir" şeklindedir. (er-Rahman, 55/26-27) Rabbin kendisini
nitelediği ayet ise şöyledir: "Celâl ve ikram sahibi olan
Rabbi'nin ismi ne yücedir!" (er-Rahmân, 55/78).

Cenâb-ı Allah'ın, Cebbâr, Kahhâr,
Mütekebbir gibi yücelik ve sertlik ifade eden isimleri Celâl sıfatlarıdır.
Rab ve Rahmân gibi isimleri de Cemâl ve Celâl sıfatlarını
kapsar.

Hiç şüphesiz, ululuk Allah'a mahsustur. O, hem
zatı, hem sıfatları itibarıyla en yücedir. O halde
kula yaraşan, o yüce Rabbin emirlerine uymak; başkasının
emrini O'nun emrinden üstün tutmamaktır. Her şeyin mâliki ve
sahibi O'dur. İnsana bir yarar murad ettiğinde buna engel olacak;
bir zarar murad ettiğinde de onu defedecek kimse yoktur.

Bir hadiste şöyle buyurulmaktadır:

Peygamber (s.a.s.), bir adamın şöyle dua
ettiğini işitti: "Allah'ım, senden nimetin
tamamını isterim!" Bunun üzerine Rasûlullah: "Nimetin
tamamı nedir?" diye sordu. Adam: "Ben bir duada bulundum ve
bu dua sebebiyle hayır ummaktayım" diye
karşılık verdi. Hz. Peygamber: "Cennete giriş ve
Cehennem'den kurtuluş, nimetin tamamındandır" buyurdu.
Aynı zamanda Rasûlullah (s.a.s.), bir adamın: "Ya ze'l-Celâli
ve'l-İkrâm" dediğini işitti ve bunun üzerine şöyle
buyurdu: "Sana icabet edildi (dua kapısı açılır),
dilekte bakın" (Tirmizî, Daavât, 98).

M. Sait ŞİMŞEK


Konular