Şamil | Kategoriler | Konular

Cehr

CEHR

Sesli, yüksek sesle söyleme, konuşma ve okuma.
Fatiha ve zammı sureyi namazda yüksek sesle okumaya "cehrî",
alçak sesle, içinden okumaya da "hâfî"* denir.

Cemaatle namaz kılarken, imamın akşam,
yatsı namazlarının ilk iki rek'atında; sabah, cuma,
bayram, vitir ve terâvih namazlarının da her rek'atında
Fatiha ve zammı sûreyi cehrî, yüksek sesle okuması vaciptir.
Bunun ölçüsü şöyle tesbit edilmiştir: İnsanın
kendisi işitecek kadar okumasına hâfî, başkasına
işittirecek şekilde okumasına da cehrî denir.

Tek başına namaz kılan kimse de sabah,
akşam ve yatsı namazlarında Fatiha ve zammı sûreyi
dilerse sesli, dilerse içinden okur. Sesli okuması daha faziletlidir
(Meydânî, el-Lübâb, I, 75). Geceleyin kılacağı nâfile
namazlarda da aynı hüküm geçerlidir. Namaz dışında
da Kur'an-ı Kerîm'i okumak ibadettir. Bu okuyuş cehrî (sesli)
olabileceği gibi sessiz de olabilir. Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.s.)'in
her iki şekilde okuduğu da rivayet edilmiştir. Ebû
Hüreyre (r.a.)'ın rivayet ettiğine göre Peygamber Efendimiz (s.a.s.).

"Geceleyin Kur'an'ı bazen yüksek sesle,
bazen de alçak sesle okurdu." (Ebû Dâvud, Tatavvu' 25). Bu
konudaki çeşitli rivayetlere bakarak İslâm âlimleri bunlardan
hangisinin daha faziletli olduğu hususunda ihtilaf etmişlerdir.
Ancak âlimlerin çoğunluğuna göre sessiz okumak daha
faziletlidir. Aslında bu, içerisinde bulunulan ortam ve kişinin
durumuna göre değişir. Kur'an okuyan kimse riyâ ve gösterişten
kendisini kurtaramayacak ise içinden okumalıdır. Bu onun için
daha faziletlidir. Böyle bir endişe bahis konusu değilse ve
başkalarını rahatsız edecek bir durumda değilse,
sesli okuması daha faziletlidir (İsmail Karaçam, Kur'an-ı
Kerîm'in Faziletleri ve Okuma Kaideleri, İstanbul 1980, 99-100).

Bunların dışında Allah'ın isim
ve sıfatlarını anmak anlamına olan zikir de ya kalp
ile ya da dil ile olur. İmam Nevevî: "Zikrin en faziletlisi,
kalp ve dil ile birlikte yapılan zikirdir. İkisinden birini
tercih sözkonusu olursa kalp ile yapılan zikir daha faziletlidir."
(Nevevî, el-Ezkâr, Beyrut 1971, 8) demiştir.

Durak PUSMAZ


Konular