Şamil | Kategoriler | Konular
Asr, asır
ASR, ASIR
Zaman, çağ, yüzyıl, dehr, gündüz ve gece, gündüzün zevalden önce ve sonra iki tarafı (ğadâd ve aşiy), öğleden sonra güneşin kızarmasına kadar olan ikindi vakti, kabile ve aşiret, yağmur, hapsetmek, menetmek, vergi vermek, sıkıp suyunu çıkarmak manalarına gelir. Müfessirler hep bu manaları göz önüne alarak buradaki asr'a çeşitli manalar vermişlerdir. Bunların hepsi sahih olmakla beraber asrı, dehr, yani uzun zaman ile tefsir etmek daha şümullü olacağından tercih nedeni oluyor. Cenâb-ı Allah'ın Asr suresinde, asra yemin etmesi de her şeyin asrın içinde, yani bir zaman dilimi içinde cereyan etmesi ve Cenâbı Allah'ın kudretinin zaman içinde tecelli etmesi hikmetine bağlıdır.
"Asra yemin olsun ki hiç şüphesiz insan hüsran (zarar)dadır. Ancak inanıp yararlı iş işleyenler, birbirlerine gerçeği tavsiye edenler ve sabırlı olmayı tavsiye edenler bunun dışındadır. " (el-Asr,103/1-3) Müfessirlerin belirttiğine göre burada Allah'ın, üzerine yemin ederek kıymetini belirttiği asır şu manalara gelir:
1-İkindi namazı. İkindi namazı faziletli olduğu için Allah ona yemin etmiştir. Bakara suresinin 238. ayetinde de özellikle ona devam etmemiz istenmiştir.
2-İkindi vakti. İkindi namazının vakti ve gündüzün sonu olduğu, insan ömrünün son anlarını andırdığı için faziletlidir.
3-Hz. Muhammed (s.a.s.)'in asrı. Hz. Muhammed (s.a.s.)'den önce dünyayı cehalet, küfür, şirk ve zulüm karanlıkları bürümüştü. Onun peygamber olarak gönderilmesiyle insanlık adalet, fazilet ve ahlâkî düsturlara kavuşmuştur. (M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, IX, 6067)
Ayrıca cahiliyet devri Arapları asr manasına gelen Asr'a söverler; her şeyi asra nispet ederlerdi. Bunun çirkin ve yanlış olduğunu gözler önüne sermek için Cenâb-ı Allah Asr'a yemin etmiştir. Çünkü her şey zaman içerisinde vuku bulur. Zaman, Cenâb-ı Allâh'ın bir memuru olarak öldürmek ve olgunlaştırmak görevini yapar. Zaman kötü olmaz, insanlar kötüleşir. O yüzden Peygamberimiz (s.a.s.):
"Zamana sövmeyin, zira zaman Allah'tır. " buyurmuşlardır (Ahmed İbn Hanbel, Müsned, V, 299, 311) Bu da zaman içinde vuku bulan her şey Allah'ın iradesi ile vaki olur, demektir.
Abdulvehhab ÖZTÜRK