Şamil | Kategoriler | Konular

ölüm iddeti

ÖLÜM İDDETİ

İddet, sözlükte; saymak, muayyen sayı,
boşanan veya kocası ölen kadının bekleme süresi
demektir. Bir terim olarak; evliliğin kocanın ölümü, boşanma
veya fesih sebeplerinden birisiyle sona ermesi halinde, yeniden
evlenebilmek için kadının beklemek zorunda olduğu süreyi
ifade eder. Çoğulu "ideâ"tir. İddet süresi,
genellikle aylar veya kadının hayız yahut temizlik günleri
esas alınarak hesaplandığı için "sayma" ile
ilgili bu terim kullanılmıştır.

Ölüm iddeti, kocası ölen kadının
yeniden evlenebilmek için beklemek zorunda olduğu süredir. Bu süre,
kamerî aylara göre 4 ay 10 gündür. Ayette şöyle buyurulur:
"Sizden, ölen ve geride eş bırakan erkeklerin eşleri
dört ay on gün iddet beklerler" (el-Bakara, 2/234).

Ayet-i kerime mutlak anlam taşıdığı
için, kocanın karısıyla nikâh akdinden sonra cinsî
temasta bulunup bulunmaması veya kadının hayız görecek
bir çağda olup olmaması, hükmü değiştirmez.
Kendisiyle cinsî temasta bulunulmamış eşin iddetten muaf
tutulması yalnız boşanma hâline aittir. Kur'an-ı
Kerim'de şöyle buyurulur:

"Ey iman edenler! Mümin kadınları nikâhlar,
sonra da kendilerine dokunmadan boşarsanız; artık sizin
onların üzerinde iddet sayma hakkınız yoktur" (el-Ahzâb,
33/49).

Diğer yandan kocası ölen kadın hâmile
ise, bu takdirde iddeti doğumla sona erer. Bu konuyu çözümleyen
ayet şudur: Hâmile kadınların iddeti doğum
yapmalarıyla tamamlanmış olur" (et-Talâk, 64/4).

Dört ay on gün ölüm iddeti yalnız sahih olan
ve kocanın ölümüne kadar da sahih olarak devam eden nikâha
mahsustur. Eğer nikâh akdi fâsid olursa; kadın, Hanefî ve
Hanbelîlere göre, hayız gören cinstense üç hayız; Mâlikî
ve Şâfiîlere göre ise üç temizlik (tuhr) süresi iddet bekler.
Çünkü iddet süresinin uzun tutulması evlilik nimetinin sona
ermesinden doğan üzüntü yüzündendir. Bu üzüntü yalnız
sahih nikâhta gerçekleşir. Kadın hayız gören cinsten değilse
bekleme süresi üç aydır (et-Talâk, 64/4).

Hz. Ali ve İbn Abbas'a göre, kocası ölen
hâmile kadın iki iddetten uzun olanına uyar. Bunun anlamı,
kadın dört ay on günden önce doğum yapsa da bu süreyi
tamamlayacaktır. Ancak bu durumda iddetin doğumla sona
ereceğine ait hadis de rivâyet edilmiştir. Sübay'atü
Bintil-Hâris hâmile iken kocası ölmüş ve on gün sonra da doğum
yapmıştır. Durumu Resulullah (s.a.s)'a sordu. Resul-u Ekrem,
doğumla iddetin bittiğini ve dilerse yeniden
evlenebileceğini bildirdi (eş-Şevkânî, Neylü'l-Evtâr,
VI, 286-287; el-Cassâs, Ahkâmü'l-Kur'an, Beyrut t.s, I, 441, 415;
el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyi', III, 190-193; İbnü'l-Hümâm,
Fethul-Kadîr, III, 273 vd.; el-Meydânî, el-Lübâb, III, 80; İbn
Âbidîn, Reddül-Muhtâr, II, 823 vd.; M.Zihni, Münâkehât ve Mufarekat,
İstanbul 1906, s. 232 vd.; Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslâm
Hukuku, İstanbul 1983, s. 231-232).

Hamdi DÖNDÜREN


Konular