Şamil | Kategoriler | Konular

Papaz

PAPAZ

Rum dini reisi; râhip, keşiş. Aslı
Yunanca "pappas" olmakla beraber dilimizde "papaz"
şeklinde kullanılışı daha yaygındır.
Papaz "baba" anlamına gelir. Ortaçağ'daki din
adamlarına da genellikle papaz denir. Dilimizde papaz kelimesinin geçtiği
birçok deyim bulunmaktadır: Saçı sakalı uzun ve birbirine
karışmış kişiler için "Papaz gibi"
deyimi kullanılır. Başkasına öfkelenip sinirlenerek,
kendisine zararı dokunacak bir iş yapmak
karşılığında, "Papaza kızıp oruç
bozmak" deyimi söylenir.

Bazı Hristiyan kiliselerinde piskoposla diyakoz
arasında yer alan din adamlarına papaz adı verilir.
Hristiyanlığın ilk dönemlerinde ruhbanlık, büyük
bir ihtimalle Komünyon (şaraba batırılmış
ekmeği yeme) âyiniyle bağlantılı olarak teşekkül
etmiş ve tek kademede ortaya çıkmıştır. II. yy.
sonlarına kadar ruhbanlık faaliyetlerini piskoposlar yürütmekle
beraber, onlar görevlerinden bazılarını papazlara
devretmişlerdir. Piskoposların papazlara devrettikleri görevlerin
başında Komünyon âyinini yönetmek gelir. Papazların bu tür
bir görev almalarında, bölge kiliseleri kurulmasının büyük
rolü olmuştur. Papazların en başta gelen görevi, kurban
sunma yetkisini kullanarak, mukaddes sırları saklamak, vaaz
vermek ve eğitime katılmaktır. Papazların en büyük
görevlerinden biri de günah çıkartma âyinini idare etmeleridir.
Bu âyini yönetmek suretiyle papazlar Allah karşısında
halkın temsilcisi olmaktan çok, halkın
karşısında Allah'ın temsilcisi pozisyonunu üslenmiş
oldular. Zamanla Komünyon kavramına dayalı olarak Hristiyan ilâhiyatı
bir takım gelişmeler kaydetmiştir. Bu âyin, hristiyanları,
papazlarda olağanüstü güç ve nitelikler bulunduğu
inancına götürmüştür. Papazlarda varlığı
kabul edilen bu olağanüstü güç, zamanla büyütülerek âdeta
Eski Ahit'teki ruhbanlık anlayışına denk bir hale
getirilmiş, hatta onu da geçmiştir.

Hristiyan dünyasını derinden sarsan Reform
Hareketi, öncelikle Komünyon âyini ve ruhbanlık
anlayışıyla kıyasıya mücadele etmiştir.
Reformcuların gayesi, "Bütün inananların
ruhbanlığı"nı gerçekleştirmekti. Nitekim
Reform sonucunda papazların görevlerini başka kişiler
üslenmiştir. Ancak İngiltere kilisesi, Reformcuların bu
kararına uymamış, geleneksel ruhbanlık kademelerini
korumaya büyük özen göstermiştir. Diğer taraftan Komünyon
âyinini yönetme yetkisini de piskopos ve papazlarla sınırlı
tutmuştur. Böylece XIX. yy.dan sonra Katolik mirasın
ağırlık kazandığı papazlık rütbeleri
İngiltere kilisesinde daha da kuvvetlenmiştir.

Kilise teşkilatı, Hristiyanlık'taki din
adamlarının görevleri ve kilise hiyerarşisini tesbite
yetkili en üst kuruluştur. Kilise teşkilatlanmasının
kaynağı, Hristiyanlık inancına göre Hz.
İsanın çarmıhta can vererek Allah'a sunduğu kurban
hadisesine kadar uzanır. Artık bundan sonra kutsal âyinler vasıtasıyla
bütün insanların takdis âyinine katılmaları amaçlanmıştır.
Böylece ruhbanlık kurumu teşekkül etmiştir. Burada
papazların temel görevleri, Hz. İsa'nın, havarilerine
emanet ettiği takdis yetkisini belirli kaideler çerçevesinde yerine
getirmektir. Teşkilatlı Hristiyan topluluğu olan bir
kilisenin faaliyetlerinde papaz en temel görevi üslenmiş
kişidir.

Ortaçağ Batı dünyasında kilise
devletle bütünleşmiş, zamanla din dışı
yetkileri de eline geçirmiştir. Bu gelişmenin tabii sonucu
olarak hükümdarları da denetim altına alan kilise,
Papalık ve ruhbanlık teşkilatıyla orta çağ'ın
temsilcisi olmuştur. Bu hiyerarşik ortamda kilisenin temel görevlerini
yine papaz yürütmüştür. Günümüz kilise teşkilatlanmasında
da papaz yine bu eski görevlerini sürdürmektedir.

Katolik, Ortodoks, Anglikan, İsveç, Lütheran ve
Eski Katolik kiliselerinin görevlileri olan din adamları
yukarıdan aşağıya, piskopos, papaz ve diyakoz
şeklinde sıralanmıştır. Katolik ve Ortodoks
kiliselerinde din adamlarının bu görevlere tayini özel bir
takdis merasimiyle yapılmakta, Hristiyanlığa göre kilise
görevlilerinin bu yetkileri Havarîlerden kaynaklanmaktadır. Katolik
Kilisesi'nde Papa'ya müşavirlik yapmakla görevli Kardinaller Kutsal
Kurulu'nun üyeleri piskopos, papaz veya diyakoz olabilmektedir. Bu
kilisede papazlar evlenmez ve görevlerine uygun kıyafet giyerler.
Ortodoks Kilisesi'ndeki diyakoz yardımcılığı vb.
görevler giderek ortadan kalkmasına rağmen papazlık kurumu
fonksiyonunu sürdürmektedir.

Hristiyan cemaatinin büyümesi ve ruhbanlık
hiyerarşisinin gelişmesi sonucunda piskoposlar bazı
yetkilerini papazlara devretmişlerdir. Bu cümleden olarak cemaatin
hayır işlerini düzenlemek, vaftiz, günah çıkartma ve Komünyon
âyinlerini idare etmek; nikâh kıymak, çocuğa ad koymak,
kilise içi ve kilise dışındaki cenaze törenlerini yapmak
vb. papazların başlıca görevlerini oluşturmaktadır.

Hristiyanlık Batı Avrupa'da
yayılırken, kırsal bölgelerdeki Hristiyan toplulukların
idaresi daima bir papazın yönetimindeki kiliseye verilmiştir. Böylece
papazlar önce Komünyon, sonra da diğer mukaddes âyinlerde bağımsız
şekilde hareket etme imkânına kavuşmuştur.

Protestan Reform Hareketi, yalnız
Papalığın otoritesine değil,
ruhbanlığın teşkilâtlanmasına da karşı
çıkmıştır. Bununla beraber, Reform Hareketi
papazların normal görevlerini yapmalarını
engellememiştir. Kiliselerdeki görevler genellikle mahalli cemaat
tarafından denetlenmektedir. Halen kiliselerdeki vâizlik görevi
öncelikle papazlar tarafından yerine getirilmektedir (O. Simmel, R.
Stühlin, Christliche Religion, Hamburg 1957, s. 242).

Osman CİLACI


Konular