Şamil | Kategoriler | Konular
Havelan-ı havl
HAVELÂN-I HAVL
Yıllanma, üzerinden bir yıl geçme anlamında zekatla ilgili olan bir fıkıh terimi. Yıl başında ve sonunda nisap miktarı mala sahip olan kimsenin, zenginliğinin üzerinden bir yıl geçmesini ifade eder. Zekâtın farz olmasının şartlarından birisi "yıllanma"dır. Diğer şartları şunlardır: Hür olmak, müslüman olmak, âkıl ve bâliğ olmak, Hanefiler dışındaki çoğunluğuna göre, küçüklerin ve akıl hastası olan zenginlerin mallarına da zekât gerekir. Diğer yandan malın zekâta tâbi mallardan olması ve malda tam mülkiyetin bulunması da farz olma şartlarındandır.
Zekâtın farz olma şartlarından yıllanmanın delili, hadisle, tâbiî ve İslâm hukukçularının icmâıdır. Hadiste şöyle buyurulmaktadır: "Üzerinden bir yıl geçmedikçe hiç bir mala zekât yoktur" (İbn Mâce, Zekât, 5; ez-Zeylaî, Nasbu'r-Râyâ li Ehâdîsi'l-Hidâye, II, 328).
İslâm bilginleri yıllanmanın şart olduğunda görüş birliği içindedir. Bu konuda birinci asırda İbn Abbas (ö. 68/687) ve Muâviye'den (ö. 60/679) yapılan rivâyet dışında bir görüş ayrılığı yoktur. İbn Rüşd'e (ö. 520/1126) göre; bu anlaşmazlığın nedeni, yıllanma konusunda sağlam bir hadisin bulunmamasıdır. Çünkü İbn Ömer'den (ö. 73/692) nakledilen yukarıdaki hadis merfûdur (İbn Rüşd, Bidâyetü'l-Müctehid, II, 261, 262).
Ebû Hanîfe'ye (ö. 150/767) göre, üzerinden bir yıl geçmesi bakımından mallar ikiye ayrılır. a) Nakit para, altın, gümüş ve ticaret malları ile yılın yarısından fazla bir süreyle mer'ada yayılan hayvanlar (Sâime). b) Tarım ve maden ürünleri. Birinci maddedeki malların zekâtında, nisaba mâlik olduktan sonra bir yıllık sürenin geçmesi şarttır. Toprak ürünleri ile madenlerde ise bir yıllık süre şartı aranmamıştır. Çünkü bir yılda, birden çok ürün alınabilen topraklar da vardır (el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyi', Kahire 1327, II, 51; İbnü'l-Hümâm, Fethu'l-Kadîr, I, 510; İbn Âbidîn, Reddü'l-Muhtâr, II, 31, 72).
Üzerinden bir yıl geçmesi, zekâtın farz olması için şart koşulan mallarla, yıllanma şartı bulunmayan mallar arasındaki farkı, İbn Kudâme (ö. 620/1223) şöyle belirtir: "Bir yıl geçmesi şartına bağlı olan mallar, gelişmesi için elde bulundurulan ve saklanan mallardır. Hayvan, sütü ve yavrulaması için bulundurulur. Ticaret malları, kâr amacıyla saklanır. Nakit paralar da böyledir. Bunların üzerinden bir yıl geçmesi şartı konulmuştur. Çünkü bunlar gelişmenin beklendiği mallar olup, zekâtının kârdan çıkması amaçlanır. Çünkü bu daha kolay olup, malın tükenmemesini ve yoksullara yardımın sürekliliğini sağlar. Toprak ürünleri ve meyvalar ise kendileri gelişme halindeki gelirlerdir. Zekâtı verileceği zaman gelişmesini tamamlamış olur. Bundan sonra artık gelişmeye değil eksilmeye doğru gider" (İbn Kudâme, el-Muğnî, Muhtasaru el-Hırkî Şerhi, Kahire, t.y., I, 625).
Ancak toprak ürünleri ve meyvaların yıllanma şartı dışında tutulması, üreticiler bakımındandır. Bunların zekâtı, şartlan gerçekleşince onda bir (öşür) veya sulama yapılan yerlerde yirmide bir nispetinde verilir (el-Kasânî, a.g.e., II, 57-63). Toprak ürünlerini satın alıp, elinde ticaret amacıyla bulunduran tahıl tüccarları ise, bunların zekâtını diğer ticaret mallan gibi verir. Yani bunlar kırkta bir zekâta tabi olur. Nisaba yeni mâlik olmuşsa, üzerinden bir yılın geçmesi de gereklidir.
Ebû Hanîfe'ye göre, insan eliyle öşür arazide yetiştirilen buğday, arpa, pirinç, darı, karpuz, hıyar, patlıcan, yonca, çay, şeker kamışı gibi ürünlere nisap aranmaksızın, az olsun çok olsun öşür hükümleri uygulanır. Ebû Yusuf (ö.182/798) ve İmam Muhammed'e (ö.189/805) göre ise, yaklaşık bir tonu (beş vask) bulmayan hububattan ve insanların ellerinde bir yıl kadar kalmayacak sebzelerden öşür alınmaz (Bilgi için bkz. el-Kâsânî, a.g.e., II, 53 vd; İbnü'l-Hümâm, a.g.e., II, 4; İbn Rüşd, Bidâyetü'l-Müctehid, I, 245; İbn Kudâme, el-Muğnî, II, 689; ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l-İslâmî ve Edilletühu, II, 800 vd).
Hamdi DÖNDÜREN