Şamil | Kategoriler | Konular

Ers

ERŞ

Anlaşmazlık, ihtilâf, düşmanlık,
diyet; rüşvet, adam öldürme hariç yaralama diyeti. Çoğulu
"ürûş"tur. Bir İslâm hukuku terimi olarak,
yaralanan ve kesilen uzuvlardan dolayı verilmesi lâzım gelen
diyettir. Erş, mukadder ve gayr-i mukadder olmak üzere ikiye ayrılır.
Mukadder erş, organlara mahsus olup miktarı şer'an belli
olan diyettir. El ve gözün erşi gibi. Gayr-i mukadder erş ise,
organlara ait, miktarı şer'an belirlenmemiş olup,
bilirkişinin takdir ve tayinine bırakılan diyettir. Buna
"hükümetü'l adl" de denir

Tam diyet gerektiren organ yaralamaları, bazı
organların kasten veya hata yoluyla kesilmesi yahut
fonksiyonlarını kaybetmesiyle sözkonusu olur. Bunlar dört çeşittir.
Bedende tek, çift, dört tane veya on tane olan organlar bunlardandır.

a) Bedende tek olan ve telefi halinde tam diyet gereken
organlar; burun, dil, cinsiyet organını yahut haşefesi,
meni kesilecek şekilde zürriyet, idrar yolu, büyük abdest yolu,
deri, başın saçları, sakalın kılları (el-Kasânı,
Bedâyiu's-Sanâyi, VII, 311; es-Şirâzî, el-Mühezzeb, II, 200;
İbn Kudâme, el-Muğnî, VIII, I vd.).

b) Tam diyeti gerektiren çift organlar; iki el, iki
ayak, iki göz, iki kulak, iki dudak, iki kaş, iki meme, meme uçları,
husyeler gibi. Bunlardan yalnız bir tanesi telef olursa yarım
diyet gerekir (el-Kâsânı, a.g.e., VII, 311).

c) Tam diyet gerektiren dörtlü organlar. Göz
kapakları ve kirpikler gibi. Bunlardan yalnız bir tanesi telef
olsa dörtte bir diyet gerekir (el-Kâsânı, a.g.e., VII, 311, 324;
eş-Şirâzî el-Mühezzeb, II, 201).

d) Bedende on organ, el ve ayak parmaklarıdır.
Bunlardan her bir parmak için onda bir diyet gerekir. Amr b. Hazm'ın
naklettiği bir hadiste, "El ve ayak parmaklarından herbiri
için on deve diyet vardır" buyurulur (Tirmizî, Diyât, 4; Ebû
Dâvûd, Diyât, 18; Nesâî Kasâme, 45, 47; Dârimi, Diyât, 16). Parmak
boğumuna kadar olan telefte, parmak diyeti üçte bire düşer.
Parmaklar birbirine eşit sayılır.

Dişlerin tamamı telef edilirse tam diyet
gerekir. Her bir diş için beş deve veya diyet miktarına
ulaşıncaya kadar her diş için beşyüz dirhem gümüş
para (beş dirhem bir koyun bedelidir) gerekir. Hadiste; "Her
diş için beş deve vardır" buyurulur. (Ebû Dâvûd,
Diyât, 18; Nesâî-Kasame, 44; İbn Mâce Diyât, 17).

Bir organ müessir fiil sonucu telef olmamakla birlikte
fonksiyonunu veya hassasını kaybetmişse, pratik
bakımdan mümkünse kısas, değilse diyet veya şer'an
miktarı belli olan erş gerekir. Görme, işitme, tatma,
koklama, dokunma, yürüme, konuşma veya akıl melekesinin yok
olması veya el yahut ayakların felce uğraması, cinsi
ilişki kurma gücünü kaybetmesi gibi. Bazıları
bunların sayısını yirmi ve daha fazla olarak tesbit
ederler. Bu uzuvların hassası tam olarak kaybolmuşsa tam
diyet gerekir; iki gözden birisinin görmemesi gibi kısmî olursa,
diyet buna göre hesaplanır. Diyeti belirlemek mümkün olmazsa,
miktarı bilirkişi (hükümetü'l-adl) belirler (el-Kâsânı,
a.g.e., VII, 311; eş-Şîrâzî, a.g.e., II, 201 vd.; İbn
Kudâme, el-Muğnî, VIII, 37 vd).

Mezhep imamları göze göz, buruna burun, kulağa
kulak, dişe diş kısas edileceğinde ittifak
etmişlerdir. Kısas diyete dönüşürse, genel kâide olarak
görme, işitme, düşünme, yürüme, çalışma, cinsel
ilişki kurma fonksiyonları gibi temel fonksiyonlardan birinin izâlesi
tam diyeti gerektirir. Aynı fonksiyonu gören birden çok organın
sözkonusu olması hâlinde diyet orgân sayısınâ
bölünerek, her bir organ için ödenecek miktar belirlenir. Meselâ; iki
gözden birinin kör edilmesi halinde yarım diyet, bir parmak için
onda bir diyet gerekir. İşte organlar için şer'ân miktârı
belirlenmiş olan bu tazminatlarâ "Mukâdder erş"
denir (el-Kâsânı, a.g.e., VII, 314; Süleyman Akdemir, Ceza
Hukukunda Mağdurun Korunması, İzmir 1988, s.55-56).

Öldürme dışındaki müessir fiillerde kısas
uygulamak mümkün olmayan durumlarda, miktarı bilirkişiye
mahkemece tesbit ettirilen erş gerekir ki, buna "gayr-i mukadder
erş" veya "hükûmetü'l-adl" adı verilir.
Kaburga kemiğini, burun kemiğini veya dişler
dışında bedenden herhangi bir kemiği kırmak gibi.
Yine erkeğin memesi, onun meme uçları, dilsizin dili,
iktidarsızın cinsiyet organı, görmeyen göz, çürük diş,
felçli el ve ayak, baş kısmı kesik cinsiyet organı,
parmakları kesik avuç kısmı dal böyledir (el-Kasânı,
a.g.e., VII, 323; İbn Kudâme, a.g.e., VIIl, 56).

Hâkimin tâkdirine bırâkılan erş (hükûmetü'l-âdl),
suçlu tarafından tâzmin edilir. Bunu âkile yüklenmez.

Şecce, (çoğulu şicâc) denilen baş
ve yüzdeki, kemiğe kadar inen yaranın erş'i, bu
yaranın büyüklüğüne göre belirlenir. Bunun miktarı
diyetin yirmide biri kadardır.

Baş ve yüzdeki yaraların cezası ikiye
ayrılır. Aslı ceza ve bedel bakımından ceza.
Aslı ceza kısastır. Kasten olan yaralamada, kısas mümkünse
uygulânır, değilse erş cezası verilir. Kemiğe
kadar inen yarâlardâ kısasın uygulanabileceğinde ihtilâf
yoktur. Çünkü suçluda benzeri yarayı açmak mümkündür. Ayette;
"Yaralarda kısas vardır" (Mâide, 5/45) buyurulur.

Bedel bakımından olan ceza erş'tir.
Baş ve yüzde kemiğe dayanmayan yaralarda hükümetü'l-adl
uygulanır.

Çünkü şer'an bunlara erş takdir
edilmemiştir (ez-Zeylâî, Nasbu'r-Râye, IV, 374). Ancak müessir
fiilin boşa gitmemesi için bunlara bilirkişinin
belirleyeceği erş gerekir.

Bedenin baş ve yüzden başka
kısımlarında müessir fiil sonucu meydana gelecek yaraya
"cürh" denir. Çoğulu "cürûh" veya "cirâh"
gelir. Bu yaralar "câife ve gayri câife" olmak üzere ikiye
ayrılır. Câife; sırt, karın veya yanlardan karın
boşluğuna kadar varan derin yaradır. Bu, el, ayak veya
boyunda olmaz. Gayr-i câife ise; karın boşluğuna kadar
ulaşmayan yara olup, boyun, el veya ayak gibi organlarda olur (el-Kâsânı,
a.g.e., VII 296).

Baş ve yüz dışındaki
yaraların cezası da aslî ve bedelî olarak ikiye ayrılır.
Aslı ceza kısastır. Karın boşluğuna kadar
inen yaralarda (câife) kısas uygulanmaz. Çünkü suçlunun kısas
sonucu ölümünden korkulur. Bunlarda bedeli ceza olan erş
uygulanır. Bunun miktarı diyetin üçte biri kadardır (eş-Şevkânî,
Neylü'l-Evtâr, VII, 57). Ebû Hanife'ye gõre yaralı ölmediği
zaman, karın boşluğuna ulaşan veya ulaşmayan hiçbir
yarada kısas yoktur. Çünkü bunlarda kısas tam olarak
uygulanamaz. Ancak yaralı bu yara sebebiyle ölürse kısas
gerekir. Karın boşluğuna inen yaralarda erş, diyetin
üçte biri, diğerlerinde bilirkişinin belirleyeceği hükümetü'l-adl'dir
(el-Kâsânı, a.g.e., VII, 323; ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l-İslâmî
ve Edilletuh, Dimaşk 1985, Vl, 331-361).

Hamdi DÖNDÜREN


Konular