Şamil | Kategoriler | Konular

Dellal (tellal)

DELLÂL (TELLAL)



Yol gösteren, kılavuzluk yapan, bir haberi ilân eden; alış-verişte aracılık yapan, simsar.

Farsça'dan Arapça'ya geçen "simsar" (çoğ. semâsire), "dellal" ile aynı anlama gelir. Simsar, üretici ile anlaşıp onun malını satan tüccardır. Hz. Peygamber (s.a.s.) "simsar" olarak adlandırılan bu kimselere "tüccar" demiştir. (el-Mutarrizî, Kitabü'l-Muğarrib, 235) Bu şekilde üretici ile tüketici arasında aracılık yapanlar halkın işini kolaylaştırıp onların ihtiyaçlarını gidermiş oluyorlar. Dolayısıyla, yaptıkları ticarettir ve kazandıkları helâldir. Bir de Hz. Peygamber (s.a.s.)'in yasakladığı "pazar hürriyetine fiilî müdahale" demek olan simsarlık vardır ki bu yasaklanmıştır:

Herkesin ihtiyacı olan malını satmak üzere pazara gelen bir yabancıya şehirli yaklaşarak: "Malını ver; saklayalım, biraz beklettikten sonra da pahalıya satalım" der. Halbuki yabancı, malını kendi eliyle satarsa -ucuz satmakla beraber- hem kendisi hem de şehirliler faydalanmış olacaktır. Hadiste: "Hazır olan (Şehirde oturan) hazır olmayan (bâdî: şehir dışında oturan)ın yerine satmasın. İnsanları kendi hallerine bırakınız. Allah onları birbirlerinden rızıklandırır. " (Buhârî, Buyû', 58, 64; Müslim, Buyû', 11,12, Ebu Davud, Buyû 45; Tirmizî, Buyû, 17-18)

Dellâl, yaptığı işe karşılık, belli bir miktar nakit parayı veya kazancın muayyen bir nisbetini, yahut aralarında anlaştıkları bir şeyi bayiden ücret olarak alır, müşteriden bir şey isteyemez. Peygamberimiz (s.a.s.): "Müslümanlar şartlarına göre hareket ederler" buyurmuştur. Satıcının, verdiği bu ücreti malın fiyatına ekleyerek satması caizdir. Abdullah İbn Abbâs (r.a.) şöyle demiştir: "Şu elbiseyi sat. Şu veya bu fiyattan fazlası senindir." demekte sakınca yoktur. İbn Sîrîn (ö. 110/729) de şöyle der: "Şu elbiseyi şu kadar fiyatla sat; kazancı senindir veya ikimiz arasındadır" demekte sakınca yoktur. (Yusuf el-Kardavî, İslâm'da Helâl ve Haram, çev. M. Varlı, İstanbul 1979, 274-275)

Dellal ve simsar işçi gibidir. Fakat bunlar iş karşılığı değil, elindeki malı satarsa ücret alır.

Zamanımızda pazarlamacılık başlı başına bir iş kolu haline gelmiştir. Çünkü halkın, piyasaya sürülen şok çeşitli mal ve eşyanın kalite ve fiyatı hakkında sağlam bilgi edinmesi zordur. Ayrıca üretici malını direkt olarak halka satma imkânını her zaman bulamaz: Ya bayilik vererek malını sattırır veya pazarlamacılar vasıtasıyla halka ve müesseselere malını arzeder, siparişler alır. Günümüzdeki bayi (yetkili satıcı) ve pazarlamacılar da "dellal"ın görevini üstlendiklerinden dellal sayılırlar.

Halid ÜNAL


Konular