Şamil | Kategoriler | Konular

Kudret (sıfatı)

KUDRET (SIFATI)

Kuvvet, güç, takat. Canlının irade ile bir
şeyi yapmaya ve yapmamaya muktedir olduğunu gösteren bir
özellik. Allah'ın subûtî sıfatlarından biri.
Allah'ın her şeyde etki ve tasarrufa kadir olması. Kudret
bu manaya göre gücü yetmek demektir. Yaratıklarla ilgili
olduğu zaman tesir eden ezeli bir sıfattır. Bunun
anlamı şudur: Şüphesiz Allah Teâlâ ezeli ve ebedî olan
hayatı ile yaşamaktadır ve kudret sıfatı ile her
istediğini yapmaya muktedirdir. Kudret Allah'ın ezeli bir
sıfatıdır ki mümkinâta taalluk ettiği zaman onlarda
etki eder (Teftazânî, Şerhu'l-Akaid, İstanbul 1304, s.89).
Allah'ın kudretinin en büyük kanıtı kâinattır.

Evren ve evrenin kapsadığı bütün canlı
ve cansız varlıklar ilâhî kudretin eseridir. Allah, sonsuz
kudretiyle bütün varlıkları yoktan var etmiştir.
İlahî kudret evrenin her tarafını
kuşatmıştır. İlahi kudreti hiçbir şey aciz
bırakamaz, hiç bir şey onu engelleyemez. Kur'an-ı Kerim
ilahi kudreti şöyle anlatır: "(Bütün) mülk(-ü tasarruf,
ilâhi kudretinin) elinde bulunan (Allah)ın şânı ne yücedir.
O, her şeye hakkıyle kadirdir" (el-Mülk, 67/1)."Bunun
sebebi şudur: Çünkü Allah Hakkın ta kendisidir. Ölüleri
ancak O diriltiyor. O, şüphesiz her şeye hakkıyle kadirdir"
(el-Hacc, 22/6).

Allah'ın kudreti sınırsızdır.
Beşerin kudreti ise sınırlıdır. Bütün beşeriyet
bir araya gelse Allah'ın en basit yaratıklarından biri olan
bir sineği yaratmaya kudreti yetmez. Sonsuz olan ilâhı kudret
ile son derece sınırlı olan beşeri kudret
arasındaki farkı Kur'an şöyle tasvir ediyor: "Ey
insanlar, size bir örnek verildi. Şimdi onu dinleyin: Sizin,
Allah'ı bırakıp da yaptığınız (putlar)
hakikaten bir sinek bile yaratamazlar, hepsi bunun için bir yere toplanmış
olsalar bile" (el-Hacc, 22/73). İlahî kudretin eserleri hiç
bir sınır tanımayan bir güce, bir enerjiye delâlet eder.
İlahi kudret, insanın hayatıyla içiçedir. Ondan ayrılması
asla düşünülemez. Öyleyse arzu edilen bir şeyi elde etmek
veya arzu edilmeyen bir şeyden sakınmak için ilahi kudretten başka
hiç bir sığınak yoktur. Çünkü Allah'tan başka hiç
bir varlık böyle bir sığınmaya sahip değildir.
Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Eğer Allah sana bir belâ
dokundurursa onu kendisinden başka giderebilecek kimse yoktur.

Eğer sana bir hayır da dokundurursa...
İşte O, her şeye hakkıyle kadirdir. O,
kullarının üstünde (essiz) kahr (galebe ve tasarruf) sahibidir.
O, Yegane hüküm ve hikmet sahibidir, her şeyden hakkıyle
haberdârdır" (el-En'am, 6/17-18).

Kur'an'ın ifadesine göre ilâhî kudret erkek ve
dişinin yaradılışında tek etkendir. Öyleyse başka
ilâhlara sığınmaya veya çocuk sahibi olmak için başkasının
gücüne kudretine sığınmaya gerek yoktur. Kur'an şöyle
der: "O, kimi dilerse ona kız (evlât)lar bağışlar,
kimi dilerse ona erkek (evlât)lar lütfeder" (es-Şura, 42/50).

İlahi kudret, milletlerin aziz veya zelil
oluşlarında yeğane nüfuz ve etki sahibidir: "(Habibim)
de ki: Ey mülkün sahibi Allah, sen mülkü kime dilersen ona verirsin;
mülkü kimden dilersen ondan alırsın; kimi dilersen onun
kadrini yükseltir, kimi dilersen onu alçaltırsın; hayr,
yalnız senin elindedir. Şüphesiz ki sen her şeye
hakkıyle kadirsin" (Âlu İmrân, 3/26).

Fertlerin ve toplumların hayatlarının
var olmalarını devam ettiren ve etkileyen, yönlendiren yegane
etki, ilâhî kudrettir.

Abdülbaki TURAN


Konular