Şamil | Kategoriler | Konular

Hormonlu gıda

HORMONLU GIDA

İnsan organizması çok sayıda
birimlerden kurulmuştur. Bu birimlerin uyum içinde çalışmaları
birimler arasındaki iletişime bağlıdır. Vücudumuzda
başlıca iki iletişim sistemi vardır. Bunlardan ilki ve
en hızlı olanı "sinir sistemi" ikincisi ve daha
yavaş olanı da "hormonlar sistemi" dir. Hormonlar
"iç salgı bezi" denilen özel organlardan salgılanırlar.
Her iç salgı bezi belli, kendisine özgü, bir yada birkaç hormon
salgılar, meselâ; pankreas, insülin ve glukagon adlı iki
hormon salgılarken, troit bezi de "tiroksin" ve "tirokalsitonin"
denilen hormonları salgılar.

İç salgı bezlerinde salgılanan
hormonlar, salgılandıkları organda bulunan kan
damarları yoluyla kan dolaşımına ve ordan da tüm
vücuda yayılırlar. Ancak her hormonun etki edeceği doku
yada hücreler farklıdır. Her hormonun vücûdun o anki ihtiyacı
karşılayacak seviyede salgılanması gerekir.

Hayatın belli dönemlerinde hipofiz bezinin salgıladığı
büyüme hormonunun belli miktarlarına ihtiyaç duyulur. Bu seviyenin
çeşitli bozukluklara bağlı olarak aşılması
yada altında kalınması, değişik hastalık
tablolarının ortaya çıkmasına neden olur. Devlik ya cücelik
rahatsızlığı, böyle bir hormon dengesizliğinden
meydana gelir. Devlik yada cücelik hastalığına yakalanan
kişilerde bir süre sonra şeker hastalığı ortaya
çıkar. Hastalığın başlangıcında cinsel
istek artmış olmakla birlikte zamanla bu da azalır, yada
kaybolur.

İşte insanlarda bu gibi vücud
dengesizliklerine sebep olan hormon bozukluğu, diğer canlı
hayvanlarda da dışarıdan hormon zerki ile benzer
arızaları meydana getirebilir. İnsan; devlik
hastalığı gibi hayvanda da büyüme ve irileşmeyi
normalin üstünde hızlandırır. Ancak bu arada hayvan
etinde, bu eti yiyenlerde bazı hastalıklar meydana getirecek
oluşumlar gelişebilir (Görsel Sağlık Ansiklopedisi,
3. Baskı İstanbul 1984, I, 70, 122, 123 vd.)

Sonuç olarak hormon uygulanmış bir gıda
maddesi tıp, tarım ve veterinerlik bakımından
incelenerek, insan vücudu için zararlı unsurlar
taşıyıp taşımadıkları belirlenmelidir.
Bir hayvan veya bitkiye mücerred hormon uygulanması, bu gıda
maddesini yemenin meşrû olmadığını söylemek
için yeterli değildir. Çünkü bir canlının yediği
pislik veya meşrû olmayan gıda, onun vücudunda hazmedilir,
tüketilir ve yararlı olan unsurlar alındıktan sonra
kalanı dışarı atılır. Bu prensipten hareket
edilerek aşağıdaki fürû meseleler çözüme kavuşturulmuştur.
Pislik yiyen hayvan, etinden pis koku gidinceye kadar hapsedilir, koku
gittikten sonra yenilir. Bu temizlenme süresi, tavuk için üç gün,
koyun-keçi için dört gün, deve ve sığır için on
gündür. Eğer bir hayvan hem pislik, hem de temiz yiyecekler yese ve
eti de kokmasa, o zaman onun eti helâldir. Domuz sütü ile beslenen bir
buzağı veya kuzunun eti helâldir. Çünkü onun eti bozulmaz.
Onun gıdalandığı şey de istihlâk edilmiştir.
Eti yenen bir hayvan şarap içse, aynı saatte kesilse, bunun
etini yemek kerâhetle birlikte helâl sayılmıştır (İbn
Âbidîn, Reddü'lMuhtâr, terceme, Ahmed Davudoğlu, İstanbul,
s. 322-326).

Hormonlu gıda temelde meşrû bir gıda
olmakla birlikte inceleme ve tahlil sonucunda, sırf hormon
uygulaması yüzünden yiyen kimsenin vücuduna zarar verecek bir
nitelik kazandığı ortaya çıkarsa,
hastalıklı hayvan veya bozuk gıda maddesi hükmünde
bulunur. Yani insana vereceği zararın durumuna göre, böyle bir
hayvanın etini yemek haram veya mekruh olur. Ancak bu gıda,
tahlil sonucu insan vücudu için zararlı unsurlar
taşımazsa helâldir.

Hamdi DÖNDÜREN


Konular