Şamil | Kategoriler | Konular
Huld, hulud
HULD, HULÛD
Devam etmek, kalmak, uzun süre kalmak. Bir isim olarak
huld; bilezik, küpe, ebedîlik ve cennet gibi anlamlara gelir. Bu yüzden
"dâru'l-huld" veya "dâru'l-hulûd"; cennet yurdu
demektir .
Huld kelimesi, Kur'ân-ı Kerîm'in çeşitli
âyetlerinde daha çok "ebedîlik" anlamında
kullanılmıştır: "Sonra o, zulmedenlere; ebedilik
(huld) azabını tadınız, denilir" (Yunuş 11
/52). "Sonunda Şeytan onu fitneye düşürerek, söyle dedi:
Ey Ãdem, seni ebedilik ağacına, son bulmayacak olan devlete götüreyim
mi?" (Tâhâ, 20/120). Halbuki evrende hiçbir varlığa
sonsuza dek yaşama yeteneği verilmemiştir: "Biz senden
önce de hiçbir beşere, dünyada sonsuzluk vermedik..." (el-Enbiyâ,
21/34). Ebedîlik, âhiret hayatı ile ilgili bir kavramdır.
Cennet ve cehennemin sonsuzluğu bunu gösterir.
Cennetin ebedî oluşu şöyle
bildirilir:"De ki; bu mu hayırlı, yoksa takvâ sahiplerine
va'd olunan ebedilik (huld) cenneti mi?" (el-Furkân, 25/15).
Görüldüğü gibi bu âyetlerde geçen "huld"
kelimesi hep sonsuzluk anlamını ifade etmektedir. Cennetin bir
vasfı da "cennetü'l-huld" dur. Yani bozulmadan ve sonu
gelmeden devam eden cennet demektir. Bazan "dâru'l huld"
cehennem anlamında kullanılır: "İşte O,
Allah düşmanlarının cezası, ancak ateştir. Onlar
i,cin orada sonsuza kalma yeri (dâru'l-huld) vardır. Bu,
âyetlerimizi inkâr etmelerinin bir cezasıdır" (el-Fussilet,
41/28). Kur'ân-ı Kerîm'in açıkça bildirdiğine göre,
dünya hayatında sonsuzluk söz konusu değildir (bk. el-Enbiyâ,
21/34).
İnsan hayatı, âhiretle bütünleşince
sonsuzluğa doğru uzanmış olur. Çünkü yüce Allah
önce, doğacak tüm insanların ruhlarını
yaratmış, zamanı geldikçe, dünyada bedenle ruh bütünleşmiştir.
Ölümle, ruh bedenden ayrılır ve kabir hayatı başlar.
Kıyamet koptuktan sonra, âhiret âleminde, sonsuzluğa uzanan,
cennet veya cehennem hayatı başlar. Böylece, insanoğlu
sonsuzluğa elverişli bir varlık olduğunu,
yaşayışında göstermiş bulunur.
ŞAMİL İA.