Şamil | Kategoriler | Konular
Zeyneb binti hüzeyme (r.a)
ZEYNEB binti HÜZEYME (r.a)
Rasûlüllah (s.a.s)'ın hanımlarından
biri.
Hz. Ömer'in kızı Hafsa'nın, Peygamber (s.a.s)'l-e
evlenmesinden kısa bir müddet sonra, Kureyş'in ilk
muhacirlerinden ve Uhud Muharebesi şehidlerinden birinin
hanımı olan Zeyneb, dul kalmıştı. Bu kadın,
gerek Câhiliyye, gerekse İslâmî dönemde fakirlere çok acıdığı,
onlara karşı merhametli ve şefkatli
davrandığı, karınlarını doyurup sadaka
verdiği için "Ümmü'l-Mesâkin" (fakirler anası)
diye isimlendirilmişti (İbn Hişâm, es-Siretu'n-Nebeviyye,
Kahire t.y., III, 46; İbn Sa'd, et-Tabakatu'l-Kübrâ, Beyrut 1960,
VIII, 115; İbn Abdi'l-Berr, el-İstiâb fı Esmai'l-Eshab,
Mısır 1939, IV, 306).
Ümmehâtu'l-Mü'mininden olan Zeyneb binti Hüzeyme (Ümmu'l-Mesâkin)'in
soy kütüğü baba tarafından bir şüpheye mahal bırakmayacak
kadar açıktır. Buna göre, o Zeyneb binti Huzeyme b. Hâris b.
Abdullah Amîr b. Sa'saa el-Âmiriyye'dir (İbn Abdi'l-Berr,
el-İstiâb, IV, 305-306). Onun annesi hakkında ise kaynaklar
birbirinden farklı bilgiler vermektedirler (Bu konuda geniş
bilgi için bk. Ziya Kazıcı, Hz. Muhammed'in Eşleri ve Aile
Hayatı, İstanbul, 1991, 198-199).
Zeyneb binti Hüzeyme (r.an), Hz. Peygamberin evinde
çok az kaldı. Bu sebeple olsa gerektir ki siyer yazarları ve
tarihçiler onunla pek ilgilenmezler. Zira o, Hz. Peygamberle evlendikten
iki veya aç ay sonra vefat etti. Cenaze namazı, bizzat Allah elçisi
tarafından kılınıp Baki' mezarlığına
defnedilen bu mü'minlerin annesinin (İbn Sa'd, et-Tabakât, VIII,
116) İslâm'ın, belki de hicretin üçüncü yılından
itibaren yayılmasında oynadığı küçümsenemeyecek
bir rolü bulunmaktadır. Hz. Zeyneb'in kabilesi Âmir b. Sa'saa, o
dönem Arabistan'ının en kuvvetli kabilelerinden biri idi. Bu
kabilenin İslâm'la olan münasebetleri, hicretin üçüncü
senesinde, müslüman tebliğcilerinin şehid edilmesi sebebiyle
ve bilahere bu kabileden iki müslümanın katliamdan kurtulan bir müslüman
tebliğcisi tarafından (bu ikisinin İslâmı kabul
ettiklerini bilmeden) öldürülmesi üzerine acıklı bir
şekilde bozulmuştu. Bu büyük kabilenin, İslâm'a karşı
taşıdığı düşmanlığın devam
etmemesi için bir şeyler yapmak gerekiyordu. Bu sebeple daha önce
evlenip dul kalmış olan ve manevî tesiri herkes tarafından
kabul edilen Zeyneb'le evlenen Hz. Peygamber, bu düşmanlığın
ortadan kaldırılmasını hedeflemişti. Böylece o
kabilenin, İslâm'a karşı olan kin ve düşmanlığı
da bir ölçüde hafifletilmiş olacaktı (Muhammed Hamidullah,
İslâm Peygamberi, trc. Sait Mutlu - Salih Tuğ, İstanbul
1969, II, 20). Fakat ne yazık ki bu muhterem kadın, Hz.
Peygamberle evlendikten iki veya üç ay sonra 30 yaşlarında
iken vefat etti.
Hz. Peygamberin, Baki' mezarlığına
defnedilen ilk hanımı olan Zeyneb binti Hüzeyme'nin,
Rasûlullah'tan önce kiminle evli olduğu ve kaç evlilik yaptığı
soy bilginleri ve tarihçiler tarafından farklı şekillerde
verilmektedir. Bununla beraber, Onun Abdullah b. Cahş ile evli
olduğu, bu zatın Uhud'da şehit olmasından sonra Rasûlüllah
ile evlendiği görüşü ağır basmaktadır (Diğer
rivayetler ve kaynaklar için bk. Ziya Kazıcı, a.g.e., 199-201).
Zeyneb binti Hüzeyme'nin fizikî yapısı
üzerinde fazla durulmamıştır. Onun, Peygamberimizle
evliliği şefkat ve merhamete dayalı bir evlilikti. Gerçi
bu kadar kısa bir sürede ondan bize intikal eden fazla bir şey
bulunmamaktadır. Rasûlüllah ile olan evliliklerinden çocukları
olmadığı gibi daha önceki eşlerinden de çocuklarına
dair bir bilgi bulunmamaktadır.
Rasûlüllah'ın sağlığında,
Mekke'deki Hacûn mezarlığına defnedilen mü'minlerin ilk
annesi Hz. Hatice ile, yoksul ve fakirlerin annesi Zeyneb binti
Hüzeyme'den başka kendisinden önce vefat eden zevcesi olmadı.
Ziya KAZICI