Şamil | Kategoriler | Konular

Tavla

TAVLA

İki bölümlü tahta üzerinde, atılan
zarlara göre pulları hareket ettirilerek oynanan oyun ve bu oyunun
oynandığı tahta.

Tavlanın Arapça'daki ismi "Nerd"dir.
Tavla çok eski bir oyundur. Arabların bunu Farslılardan
aldığı söylenir. Buna delil olarak asıl
adının "Nerdeşîr" olduğu gösterilmektedir
(İbn Manzûr, Lisanü'l-Arab, VI, 4392).

Tavlánın haramlığı bizzat
Resulullah (s.a.s)'in hadisleriyle sabittir:

1- Müslim, Ebû Davûd ve Ahmed b. Hanbel'in Büreyde
b. Hasîb (r.a)'den rivâyet ettikleri bir hadiste Resulullah (s.a.s)
Tavla (Nerdeşir) oynayan sanki elini domuz kanına
bulaştırmış gibidir" buyurmuştur (İbn
Hanbel, V, 370).

2- Muvatta, Ebû Davûd, İbn Hanbel, İbn Mâce,
Hakim, Dârakutnî ve Beyhakî'nin Ebû Musa el-Eş'arî (r.a)'den
rivâyet ettikleri bir hadiste de, "Kim tavla oynarsa Allah ve
Resulune isyan etmiştir" buyurulmuştur (Ebû Davûd, Edeb,
56; İbn Mâce, Edeb, 43; Muvattâ, Rüya, 6).

Bu hadis-i şerifler
ışığında tavlanın haram olduğu
anlaşılmaktadır. Tavla kumarın bir çeşididir ve
kumarın haramlığında şüphe yoktur. Çünkü
Resulullah (s.a.s) "Kim arkadaşına; gel kumar
oynayalım dese (de oynamasa, bu sözüne kefaret olmak üzere) sadaka
versin." buyurmuştur (Buharî, Edeb, 74; Müslim, Eyman, 4; Ebû
Davûd, Eyman, 3).

Kumar oynamaya sadece çağırmak bile, kefâret
olarak sadaka vermeyi gerektiren bir günahtır.

Bütün müdevven fıkıh ekolleri, Hanefi*,
Şâfiî, Mâlikî, Hanbelîler, İmamiyye ve Zeydiyye,
ayrıca Zahirîler tavlanın haram olduğunda ittifak
halindedirler.

imam Şevkânî, İbn Muğaffel ile
İbn Müseyyeb'in tavla oynama, kumara sebep kılınmadığı
takdirde, ruhsat verdiklerini nakletmektedir (Şevkânî,
Neylü'l-Evtâr, VIII, 107). Ancak yukarıda geçen hadisler tavlanın
haram olduğuna kesinlikle delâlet etmektedir. İster kumar
niyetiyle oynansın, ister başka niyetle oynansın. Çünkü
"Tavla oynayan Allah ve Resulune asi olmuştur" hadisi sarih
ve sahihtir. Allah ve Resulune asi olana Cehennem'in gerekli olduğu
da açıktır. Çünkü Cenab-ı Hak:

Kim Allah'a ve Resulune isyan ederse, içinde ebedi
kalmak üzere, ona Cehennem ateşine düşmek vardır" (el-Cin,
72/23) ve "Allah ve Resulunün emrine aykırı davrananlar,
kendilerine bir belânın çarpmasından, yahut onlara acı
bir azabın uğramasından sakınsınlar" (en-Nûr,
24/63) buyurmaktadır.

Tavla ve benzeri oyunlarda sonuç şansa
dayanmaktadır. Bu ise önce mücâdeleye ve çekişmeye, sonra
hırslanmaya, sonra da kin, düşmanlık ve fitneye sebep
olmaktadır.

Tavla genellikle, az bir miktar ile de olsa, kumar
olarak oynanmaktadır. İnsanlar ona alışmakta, âdet
edinmektedirler. Kazanmak hırsına kapılan insan, bu
hırsla rahatça yalan söyleyebilmektedir. Yalan yere yemin ise kendi
başına büyük günahlardandır. Oynadıkça hırslanan
insan, oynadıkça oynamakta, vaktin nasıl geçtiğini
bilmemekte, dünyası âdeta oynadığı oyundan ibaret
olmaktadır. Böyle bir insanın gaflete dalacağı
tabiidir. Gaflete dalan insan ise haliyle hem Allah'ı anmayı,
hem de namazı hatırına getirememektedir.

Tavlayı oynamak haram olduğu gibi, tavla
aletinin alış-verişini yapmak da haramdır (Muhammed
Vefâ, Bey'u'l-A'yâni'l-Muharrame, 94-96)

İsmail KAYA


Konular