Şamil | Kategoriler | Konular

Subutu kat'i

SUBUTU KAT'Î (Kat'iyyü's-Sübût)

Sübût, sebete fiilinden masdardır. Doğru çıkmak,
sahih olmak, tahakkuk (gerçekleşmek), sağlam ve muhkem olmak,
yerleşip durmak, devamlı olmak, açık ve zahir olmak, vücud
(var olmak), kevn (olma) ve vukû' bulma anlamlarına gelir. Hakk,
zahir ve belli olunca (sebete hak sübût) denilir. İslâmi ilimlerde
bir şeye dair bilginin gerçekliği, sıhhati açıklığı
veya bir şeyin varlığı, mevcûdiyyeti ve vukû'u hakkında
çok kullanılır. "Sübût" ve ism-i fâil
şeklinde "sâbit" kelimeleri, ilim için kullanılır.
"Falan şeyin sübutu kat'idir veya kat'i (kesin) değildir.
Veya bu bilginin sübutu kat'idir (kesindir)" denilir. Meselâ "Kur'an
ayetlerinin sübûu kat'idir. Çünkü tevatür yoluyla bize kadar gelmiştir"
denilir.

Kelamcılar ilmi şu şekillerde tarif
etmişlerdir.

İlim bir şeyin gerçekliği ve
sıhhati hakkında zıddına ihtimal vermeyecek
şekilde kesin delil ile sabit olan bilgidir. Yahud, ilim aklın
zorunlu bilgisinden veya kesin delilden dolayı meydana gelen gerçeğe
tam uygun olan itikad-ı cazim (kesin bilgi)'dir. Bir şey
hakkındaki bilginin sübûtu kesin delillerle kat'i olursa, bu
bilgiye o şey hakkında subûtu kat'i bilgi denilir. Gerçeğe
uygunluğu kesin delillerle sâbit olmayan bir inanç ve bilgi ilim (bilim)
sayılmaz. Buna zann denilir.

"Onların çoğu zandan
başkasına tâbi olmuyorlar. Hiç, Şüphe yok ki zan, haktan
(hakikatten) hiç bir şeyin yerini tutmaz. Allah, onların ne
yapmakta olduğunu elbette bilir" (Yünus, 10/36). Herhangi kuru
bir iddia ilim sayılmaz. Bir şeyin ilim sayılabilmesi için
kesin delile dayanması lâzımdır. Kesin delile
dayanırsa sübutu kat'i ilim olur. Kur'ân-ı Kerim'de batıl
inançlara bağlananlardan davâlarının
doğruluğuna dair bûrhân (akli kesin delil) getirmeleri
istenilir: Bunlar onların kuruntularıdır. "De ki
eğer iddialarınızda doğru söylüyorsanız buna
dair burhanınızı getirin" (el-Bakara, 2/111).

Medlülü isbat edecek Kat'i delillerde başlıca
üç kısımdır:

1. Bedihiyyat: Aklın kendilerine yönelmesiyle doğruluğunu
anladığı bilgilerdir. "Parça bütününden
küçüktür; dört sayısı çifttir" gibi. Bedihi bilgiler
matematiğin kendilerine istinad ettiği bilgiler ve akli
esaslardır.

2. Müşahede ve Tecrübeler: Duyu organlarıyla,
deney ve gözlem yoluyla elde ettiğimiz bilgilerdir. Eşya
hakkındaki bilgilerimizin sübutu bu yollarla kat'i olur.

3. Haberi Sadık (doğru haberler): İki
kısımdır

a) Mütevatir haber: Yalan üzere birleşmelerini
aklın mümkin görmediği toplulukların bize gelinceye kadar
nesilden nesile aktardığı haberlerdir. Yalan üzere anlaşmaları
mümkin olmayan topluluklar aracılığıyla haberin bize
gelme şekline tevatür yolu denilir. Tarihte yaşamış
olan devletler ve uzak memleketlerdeki şehirlere aid bilgimizin sübûtu
bu yolla kat'i olur. Tevatür yoluyla gelen bir haberin subutu kat'i olur.

b) Haber-i Rasûl: Peygamberliği (nübüvveti),
mu'cize delili ve daha başka delillerle sabit olan zatın
haberidir. Hz. Peygamberden alınan haberin sübutunun kesinliği;
ya onun zamanında olup bizzat onun ağzından
işitmesiyle olur; ya da O'nun söylediği sözün tevatür
yoluyla bize kadar gelmesiyle olur. Bir zatın peygamberliği
kesin delillerle sabit olunca, doğruluğunun da subutu kat'i olur
ve tebliğ ettiği ahkâmın da doğruluğu ve gerçekliği
hakkında kat'i bilgi sabit olmuş olur.

Hz. Peygamber Muhammed (s.a.s)' in Allah'tan
tebliğ ettiği Kur'ân tevatür yoluyla bize kadar gelmiştir.
O halde Kur'ân âyetlerinin sübutu kat'idir. Kur'ân âyetlerinden kesin
bilgi edinmek için sübutunun kat'i olması yanında manâya
delâletlerinin de kat'i olması lazımdır. Müteşabih
âyetleri hariç Kur'ân'ın manaya delâleti de kat'idir.
İsterse herkes, saadetleri için ilmi seviyesi ve kabına göre
Kur'ân'dan kesin bilgi elde edebilir.

Peygamberimizin hadislerinin de kesin bilgi ifade
edebilmesi için hem sübutu ve hem de manâ'ya delâletlerinin kat'i
olması gerekir. Mütevâtir hadisler için "sübutu kat'i"
sözü kullanılır. Mütevatir hadislerin adedi gayet azdır.
Sadece "sübût, sâbit" sözleri sahih hadisler içinde kullanılır.
Akaid sahasında nakli delillerden Kur'ân ayetleri ve mütevatir
hadislerin dışındakiler kat'i delil sayılmaz.

Hz. Muhammed (s.a.s)'in Peygamberliğinin sübutu aşağıdaki
kât'i delillerle sabittir:

1- Gösterdiği maddi ve manevi mucizeler, Kur'ân
mucizesi gibi...

2- Kendisinden önce gelmiş peygamberlerin ve ilâhi
kitapların Hz. Muhammed (s.a.s)'in alametlerini,
sıfatlarını ve hatta ismini haber vermeleri;

3- Onun üstün şahsiyet sahibi olması, en güzel
ahlâk ve bütün insanlık kemâl ve faziletleri ile bezenmiş
bulunması;

4- Tebliğ etmiş olduğu dini
muhtevanın onun peygamberliğine kesin olarak delâlet etmesi;

5- Bu zatın terbiye ve düsturları ile
yetişen binlerce büyük adam ve velinin onun doğruluğuna
şehâdetleri..

Muhiddin BAĞÇECİ


Konular