Şamil | Kategoriler | Konular

Rics

RİCS

Pis, anlamında Kur'ân-î bir kavram.

"Rics", pis, murdar, necis olan şey,
demektir. "Raculun ricsun-pis adam" şeklinde
kullanılışı meşhurdur.

"Rics" tabiî, aklî, şer'î ve hem
tabiî, hem aklî, hem şer'î olmak üzere dört çeşittir.
Mesela meyte, hem tabiî, hem aklî ve şer'î olarak tüm yönleriyle
rics'tir. İçki ve kumar aklî ve şer'î olarak ricstir.
Kâfirler ise şer'î yönden rics'tirler. Aynı zamanda rics,
kokusu pis olan, ters anlamına geldiği gibi, kötü olan, azab
manalarıyla da kullanılır. Ricsin bir başka
kullanıldığı yer de "baîrun ruccüsun
şiddetli böğüren deve" ve gök gürültüsünün
şiddetinin anlatıldığı "gamamun râcisun"
cümlelerinde olduğu gibi sesin şiddetini ifade için kullanılan
yerlerdir (Rağıp el-İsfahanî, el-Müfredat fi
Garibul-Kur'ân, s. 274).

Rics kavramı Kur'ân-ı Kerim'de tam on defa
geçmektedir. Birkaç anlamı dışında hemen hemen
yukarıda verilen manaların tümü de kullanılır. Kur'ân
ıstılahında sıkça geçen "ism, tuğyan, zulm"
gibi kavramların yanı sıra "zenb, hata, isyan"
gibi günahlar kalpte karartı meydana getirirler. Eğer insan bu
günahlarda ısrar edecek olursa, ruhun ışınları
kalbe giremez; vahy'in güneş ışığından daha
parlak, keskin ve nüfuz edici şuaları (beyyine)
kararmış olan kalpte yer bulamaz. İşte, kalbin bu
haline Kur'ân "mühürlenme" derken, kalbi örten günahların
oluşturduğu kirlere ve paslara da "rics"
adını verir (Ali Ünal, Kur'ân'da Temel Kavramlar, s. 454).

Allah Teâlâ (c.c.), Mekke'de indirdiği Kur'ân
âyetleriyle tüm cahilî inanç sistemini, inanan insanların
kalbinden söküp atarak yerine İslâm'ın inanç sistemini yerleştirmişken,
Medine'de yine bu inanç esaslarını işlemekle beraber, hükümler
koyarak mü'minleri cahiliye tortularından, cahiliye kirlerinden,
cahiliye "rics"lerinden tümüyle temizlemek istemiştir. Böylece
tüm cahilî ve şirk ile ilgili izleri kalplerinden kaldırarak
onları tertemiz "mutahhar" kılmıştır.
Bu anlamda Allah Teâlâ mü'minlerin annelerine şöyle sesleniyor:

"Ey Peygamber kadınları; Siz,
kadınlardan her hangi biri gibi değilsiniz. Eğer ittiba
ediyorsanız, sözü yumuşak (tatlı bir eda ile) söylemeyin
ki, kalbinde hastalık bulunan kimse tamah etmesin; güzel (kuşkudan
uzak) söz söyleyin ".

"Evlerinizde oturun, ilk cahiliyye (çağı
kadınları)'nın açılıp kırıtması
gibi açılıp kırıtmayın. Namazı
gereğince kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Rasûlüne
itaat edin. Ey Ehli beyt (Peygamberin ev halkı) Allah sizden, rics
(kir)i gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor" (el-Ahzab,
33/32-33).

Allahu Teâlâ, Kur'ân-ı Kerim'de cahiliye döneminden
kalma maddi manevî bir çok şeyi rics olarak belirterek haram
kılmıştır.

"Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili
taşlar, şans okları şeytanın amelinden birer
ricstir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz"
(el-Maide, 5/91).

"İşte böyle, kim Allah'ın
yasaklarına saygı gösterirse o (amel-) Rabb'ının
yanında kendisi için hayırlıdır. Size okunanlar
(bildirilenler) dışındaki hayvanlar sizin için helal kılınmıştır.
Artık o pis (rics) putlardan ve yalan sözden kaçının?
(el-Hac, 22/30). "De ki ; Bana vahyolunan da (bu sizin kendinize
haram kıldığınız şeyleri) yiyen kimse için
haram edilmiş bir şey bulamıyorum. Ancak leş, yahut
akıtılmış kan, yahut domuz eti-ki necis (rics) tir-ya
da Allah'dan başkası adına kesilmiş bir fısk
olursa başka, ama kim mecbur kalırsa aşırı
gitmemek ve sınırı aşmamak üzere (bunlardan
yiyebilir). Rabbin Ğafurdur, Rahimdir" (el-En'am, 6/145).

Domuz eti gibi maddi ve manevî yönden rics olan
şeylerin yanı sıra, işledikleri ameller ve inançları
da rics olduğundan, kâfirler ve münafıklar ricsin kendisi
haline gelirler. Çünkü, insanın gerçek benliği ve zahirini
kuşatan batını kalpte olduğundan, kalbini ricsin
kapladığı insanlar da bütünüyle rics olma noktasına
gelmişlerdir. Bu bakımdan bâtınlarının
yansıması olan zahirleri de rics olur. Nitekim, münâfıkların
amelleri birer rics olduğu gibi, şirk koşmak bir rics
olduğu gibi, şirk koşanlar, münafık ve kâfirlerin
kendileri de ricstir. Bu nedenle, onların "temiz-mutahher"
olan Kur'ân gibi şeylere, hatta mutahher insanların isimlerine
el sürüp dokunmaları ve mescid gibi mutahher olan yerlere girmeleri
yasaktır (A. Ünal, a.g.e., s. 454). (Bedevi Araplardan bazıları)
siz yanlarına geldiğiniz zaman kendilerinden vazgeçersiniz diye
Allah adına yemin ederler. Onlardan vazgeçin; çünkü onlar rics
(murdar) dırlar. Kazandıkları işlerin cezası
olarak varacakları yer de Cehennem'dir" (et-Tevbe, 9/95).

"Ne zaman bir süre indirilse, içlerinden "
bu hanginizin imanını arttırdı?" diyen olur.
İman edenlerin imanını arttırmıştır;
onlar müjdelerler. Kalblerinde hastalık bulunanlarsa. onların
ricslerine rics katmıştır ve kâfir olarak ölmüş
(gebermiş) lerdir" (et-Tevbe, 9/124-125).

Geçmiş kavimlerin bazıları o kadar
azmış ve necislikte bulunmuşlar ki, Allahu Teâlâ da onları
rics adını verdiği sıkıntı ve azap türleriyle
cezalandırmıştır.

Allah kimi doğru yola iletmek isterse onun göğsünü
İslam'a açar; kimi de saptırmak isterse, onun göğsünü
(o kimse) göğe çıkıyormuş gibi dar ve
tıkanık yapar. Allah, inanmayanların üstüne işte böyle
rics (sıkıntı) çökertir" (el-En'am, 6/125);

(Hud) dedi ki; Artık size Rabbinizden bir rics
(azab) ve gazab inmiştir. Allah'ın, kendileri için hiç bir
delil indirmediği, sadece sizin ve atalarınızın
taktığı kuru isimler hakkında mı benimle
tartışıyorsunuz? Bekleyin; öyleyse, ben de sizinle beraber
bekleyenlerdenim" (el-Araf 7/71);

"Rabb'ın isteseydi, yeryüzündekilerin hepsi
mutlaka inanırdı. O halde sen mi insanları inanmaları
için zorlayacaksın. Allah'ın izni olmadan hiç kimse inanamaz
ve (Allah) ricsi (azap ve rezilliği), akıllarını
kullanmayanlara verir" (Yunus, 10/99-100).

Günümüzde de var olan yığınlarca
ricslerin yüzünden Allah Teâlâ (c.c) rics (sıkıntı,
azap, yeni hastalık ve bunalımlar) göndermeye devam ediyor.
Mü'minlerin bu ortamda tüm ricslerden temizlenerek, her türlü ricse
karşı mücadele etmesi gerekiyor.

Muammer ERTAN


Konular