Şamil | Kategoriler | Konular

Müzzemmil süresi

MÜZZEMMİL SÜRESİ

Kur'ân-ı Kerim'in yetmiş üçüncü sûresi.
Yirmi âyet, iki yüz elli sekiz kelime ve sekiz yüz seksen sekiz harften
ibarettir. Fasılâsı elif harfidir. Mekkî sûrelerden olup
Kalem sûresinden sonra nazil olmuştur. On, onbir ve yirminci
âyetleri Medine'de nazil oldu. Bu sûreyi Medineliler on sekiz, Basralılar
on dokuz ve diğerleri de yirmi âyet olarak kabul ederler. Adını
birinci âyetinde geçen ve Hz. Peygamber (s.a.s.)'i vasfeden, örtüye
bürünen anlamındaki "Müzzemmil" kelimesinden almıştır.

Nüzûl sebebi olarak bir kaç rivayet zikredilmektedir.
Bunlardan biri Darunnedve de toplanan müşriklerin sarfettikleri sözlerdir.
Onlar Rasûlüllah (s.a.s.)'ın tevhide davet ederken okuduğu
âyetlerin ilahî uslubu karşısında çaresiz kaldıklarından,
Rasûlüllah (s.a.s.)'ın insanları etkilemesini önlemek için
çareler aramaya başladılar. Darunnedve'de toplanan müşrikler,
bu adama bir isim verelim ki insanlar ondan uzak dursun dediler.
Bazısı kâhin, bazısı deli ve diğer
bazısı da sihirbazdır diyelim dediler. Ancak bunların
hiçbiri Hz. Peygamber için uygun olmadığından herhangi
birinde karar kılamadılar. Ancak Rasûlüllah (s.a.s.) bu olayı
duyunca çok üzüldü ve elbiselerine sarılarak uykuya daldı.
Bu sırada Cebrail (a.s.); "Ey örtülere bürünen peygamber"
hitabıyla seslenerek başlayan sûrenin ilk bölümünü getirdi
(İbni Kesir, Tefsîru'l Kur'ani'l-Azim İstanbul,1985, VIII,
275).

Bu sûre ile İslâm'a davette yeni bir safha açılmıştır.
Allah Teâlâ, Resûlüne artık yatıp uyumak zamânının
geçtiğini, müşriklerin çıkaracakları büyük
zorluklara hazırlıklı olmak için bazı ruhi
hazırlıkların yapılması gerektiğini bildirir;
"Ey elbisesine bürünen peygamber! Gecenin birazı hariç olmak
üzere kalk, namaz kıl" (1-2).

Gecenin ibadetle geçirilmesi lâzımdır.
Namaz kılınmalı, ağır ağır, tane tane
Kur'an okunmalıdır. Bunun gece yapılmasının
sebebi, gecenin huşu içinde ibadet etmeye elverişli olması
yanında, artık gündüz, için yoğun bir tebliğ
faaliyetinin bulunmasıdır.

"Şüphesiz gece ibadete kalmak daha tesirli
ve okumak daha elverişlidir. Ç'ünkü gündüz, senin uzun bir
mesuliyetin var" (6-7).

Bu çetin mücadele esnasında, zorluklara
karşı sabırla hareket edilmeli ve bir an olsun Allah Teâlâ'da
gafil olunmamalıdır. Ayrıca, Allah yolundan alıkoyan
herşey terkedilmeli ve O'na yönelinmelidir. O'nun rızası
dışında yapılan herşey batıldır:
"Rabbinin ismini zikret ve herşeyi bırakarak yalnız
O'na yönel" (8). İnsanları dine çağırırken,
yöneltilen tehdidlere, çıkartılan zorluklara aldırmadan
Allah'a tevekkül edilmesi isteniyor: "O, doğunun da
batının da Rabbidir. O'ndan başka Allah yoktur. Yalnız
O'nu vekil tut" (9).

Daha sonraki âyetlerde inkarcılara
karşı takınılması gereken tavır zikredilir
ve müşriklerin karşılaşacakları korkunç azabtan
söz edilir. İnkârcıları dehşete düşürüp acılar
içinde bırakacak olan kıyamet hali zikredilir. Firavn'un
yalanlamasına karşı gördüğü ceza örnek verilerek
onun durumuna düşmemeleri hatırlatılır ve vadedilen
azabla yüzleşmemeleri için bir yol gösterilir. O da, anlayanlar
için bir rehber olan Kur'an-ı Kerim'dir: "Bu bir öğüttür.
Dileyen, Rabbine varan bir yol tutar" (9).

Sûre, teheccüd namazı ve Kur'an okuma müddetini
yeniden düzenleyen ve bu konudaki mükellefiyeti hafifleten ve sûrenin
ikinci bölümünü oluşturan ayetle son buluyor. Mü'minler gece
Allah'ı çokça anacak, ibadet edecekler, gündüzleri ise, hem
İslam'ı tebliğ edecek, hem de geçimlerini temin için
gayret sarfedeceklerdir. Bütün bu zorluklara karşı koymak
çetin bir iştir. Allah Teâlâ, insanlara rahmet olsun diye, gece
ibadeti ve Kur'an okumayı, insanların kolayına gelecek
şekilde hafifletmektedir. Ayrıca bu son âyet bütün bir hayat
programının nüvesinide bünyesinde taşımaktadır.
"...O halde Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun.
Namazınızı kılın. Zekâtınızı
verin. Yaptığınız iyiliklerin mükâfatını
Allah nezdinde, hem yaptıklarınızdan daha
hayırlı, hem de sevapça daha büyük olarak bulacaksınız.
Allah'tan mağfiret dileyin. Çünkü Allah "Gafûr'dur,
Rahim'dir"çok affeden ve çok bağışlayandır"
(20).

Ömer TELLİOĞLU


Konular