Şamil | Kategoriler | Konular

Murzi

MURZÎ (MURZİA)

Çocuğunu emziren kadın, süt anne; ikibuçuk
yaşını doldurmamış çocuğa bir defa da olsa
sütünü emziren kadın anlamında bir İslâm hukuku terimi.
Süt emene "razî" ve "razîa", süt emme sebebi ile
meydana gelen süt kardeşliğine de "razâ" denir.

Murzî'nin hukukî hükmü Kur'ân-ı Kerim'in
en-Nisa sûresinin 4/123. ayetinde beyan edilmiştir. Bu ayette
evlenilmesi haram olan kadınları sayan Allah Teâlâ şöyle
buyurur: "... Sizi emziren süt analarınız, süt hemşireleriniz...
(ile evlenmeniz) size haram kılınmıştır. "
Bu ayetten çıkarılan hüküm, (saç, kollar vs. gibi başkalarının
başkasının haram olduğu yerlerine) bakmanın
helal, nikâhsız haram olmasıdır. Rızâ, sebebiyle
mirasçı olunamaz.

Bir kadının murzi olabilmesi için zat-ı
leben yani süt sahibi olması gerekir. Zat-ı leben olmayan bir
kadının memesi çocuğun ağzına girmekle murzi'
olmaz. Murzî sayılacak bir kadın dokuz yaşından daha
küçük olamaz. Fakat bu kadının bakire olması, sinn-i
iyas (hayzdan kesilme yaşı) haline ulaşıp
ulaşmaması, ölü veya sağ olması değişmez.
Süt de çocuğun midesine ağızdan veya burundan gitsin,
memeyle veya emzikle verilsin, az veya çok olsun değişmez, süt
emme hükmü ve murzîlik sabit olur. Suya, ilaca veya hayvan sütüne katılan
kadın sütünde hüküm, çok olana göredir. Kadının sütü,
katıldığı şeyden çoksa kadın murzî olur
(Ö. Nasuhî Bilmen, Islılahat-ı Fıkhiyye Kamusu, II, 78).
Yemek yapılan, yemeğe katılan, pişirilen, peynir,
yoğurt veya ayran halinde çocuğa verilen sütle kadın murzî
olmaz (el-Mavsılî, Abdullah b. Mahmud, el-İhtiyar III, 119).

Bir kadının murzî olabilmesi için emzirdiği
çocuğun, İmam Ebu Yusuf (ö. 182) ve İmam Muhammed (ö.
189)'e göre iki, İmam-ı Azam Ebu Hanife (ö.150)'ye göre iki
buçuk yaşından büyük olmamalıdır. İkibuçuk yaşından
büyük bir çocuğu emzirmekle murzî olunmaz.

Murzî, razî nin süt annesi; kocası, süt babası;
çocukları süt kardeşleri olup nikâhları haram olur.
Yani, süt emen erkek ise; emziren kadın anası, ninesi,
kızları, torunları vs. ile; eğer kız ise,
kadının kocası, oğulları, torunları,
babası, dedesi vs. ile nikâhlanması haram olur. Hadis-i
şerifte: "Raza yönünden haramlık nesep yönünden haramlık
gibidir" (el-Emir Muhammed b. İsmail es-San'anî,
Subulu's-Selam, Kahire 1960, III, 213) buyurulmuşsa da nesep yönünden
haramlık daha umumîdir.

İslâm'da çocuk babaya ait sayıldığı
için, eşler arasında meydana gelebilecek boşanma
hallerinde, kadın çocuğu emzirmekle mükellef tutulamaz. Koca,
çocuğu emzirecek bir murzî bulmak mecburiyetindedir. Eğer
annesi çocuğunu emzirmek isterse öncelik hakkı ona aittir. Bu
takdirde ayrıldığı eşinden emzirme parası
alabilir. Ama çocuk başka murzilerin memesini almazsa, babanın
veya çocuğun başka murzi tutacak varlığı yoksa,
yahut da başka murzî bulamazlarsa bu takdirde ana, çocuğunu,
emzirmeye diyaneten ve kazaen mecburdur (H. Karaman, Mukayeseli İslâm
Hukuku, İstanbul 1982 II, 344-345).

Murzîin çocuğu ne kadar süreyle emzireceği
Bakara sûresi 2/233. ayette tafsilatıyla
anlatılmıştır: "Emzirmeyi tamam yaptırmak
isteyenler için anneler çocuklarını tam iki sene emzirirler.
Bu annelerin nafakaları ve elbiseleri örfe göre babaya aittir. Hiç
bir kimse gücünün üzerinde bir şeyle mükellef tutulamaz... Siz
evladınızı başkasına emzirtmek isterseniz,
vereceğiniz emzirme ücretini güzellikle teslim ettiğinizde
size bir günah yoktur. Allah'tan korkunuz ve biliniz ki Allah yaptığınız
her şeyi hakkıyla görendir."

Bu ayetten, süt emzirme müddetinin en fazla iki yıl
olduğunu ve bu sürede çocuğun asıl anası olan murzî'in
yiyecek ve giyecek giderlerinin normal ölçülerde olmak kaydıyla
babaya ait bulunduğunu anlıyoruz. Baba bu giderleri gücü
ölçüsünde yerine getirmekle yükümlüdür.

Boşanma hallerinde baba, çocuğunu annesi
dışında bir başka murzî tutup emzirtebilir. Bu
takdirde murzi'e anlaştıkları, emzirme ücretini
vermelidir. Gerçi çocuğun annesinin şefkati herkesten fazla
olduğundan emzirmeye daha çok hak sahibi olan validesi ise de,
valide boşanıp başka kocaya varmış yahut çocuğun
babasına eziyet için emzirmemek veya sütü kesilmek, hastalanmak,
vs. gibi durumlardan başka murzî'e ihtiyaç duyulursa, başka
kadınlarla pazarlık edip emzirtmekte sakınca yoktur.
Şu kadar ki emzirmek üzere seçilecek kadının müslüman,
namuslu, temiz ve hastalıksız olması lazımdır.
Çünkü sütün çocuğun tabiatında bir etki
bırakacağı tabii olduğundan babanın dikkât
etmesi gerekir. Zaruret hallerinde bu özellikler aranmaz. Çünkü çocuğun
hayatı her şeyden önemlidir (Mehmet Vehbi, Alıkam-ı
Kuraniyye, İstanbul 1971 s. 168).

Yüce Allah'ın emir ve yasaklarının
tamamının birer hikmeti vardır. Bu emir ve yasaklar
kulların maslahatı için konulmuştur. Ama bazan bunlardaki
hikmet ve maslahatlar kavranamaz. İçkinin haramlığı
gibi bazı şeylerdeki hikmet gayet açık olmasına ve
anlaşılmasına rağmen, süt emmenin bazı
kimselerle evlenmeyi haram kılması gibi şeylerin hikmeti
henüz anlaşılabilmiş değildir. Bu günün tıbbî
imkanlarıyla anlayamadığımız bu hikmetleri belki
de ilerde anlayabileceğiz.

Süt emmenin bazı evlenmeleri haramı
kılmasının tehlikeli neticelerinden emin olmak için,
zaruret almadıkça murzî'nin başka çocukları emzirmekten
sakınması gerektiğini fakihlerimiz ifade etmektedirler (Ö.
Nasuhî Bilmen, a.g.e., II, 78-92).

Habil NAZLIGÜL


Konular