Şamil | Kategoriler | Konular

Mesh

MESH

Silme, eli bir şey üzerine sürme; belirli süre
içinde özel bir mest'in üzerine ıslak eli sürmek anlamında
bir fıkıh terimi. Topuklarla birlikte ayakları örten,
giyilen ayakkabıya "mest (huff)" denir. Abdestte mest
üzerine meshetmek, ayakları yıkama yerine geçer. Deriden yapılan
ve topukları örten özel yapılı mest; potin, çizme, aba,
terlik ve kalın çorabı da kapsamına alır. Yani
bunlarda mest hükmündedirler.

Mest üzerine meshin cevazı sünnetle sabittir.
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: Mukîm, mestleri üzerine bir
gün bir gece; yolcu ise üç gün üç gece mesheder" (Nesaî,
Tahâre, 98; İbn Mâce, Tahâre, 86; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V,
213). Bu, meşhur bir hadis olup, içlerinde Hz. Ömer, Afi, Huzeyme
b. Sâbit, Ebû Saîd el-Hudrî, Saffân b. Assâl, Avf b. Malik, İbn
Abbas ve Hz. Âişe gibi ünlü sahabelerin bulunduğu
kalabalık bir sahabe topluluğu tarafından
nakledilmiştir. Hatta İmam Ebû Yusuf, mestlerin üzerine mesih
haberinin, benzeriyle Kur'ân ayetini neshetmenin mümkün olacağı
kuvvette bir hadis olduğunu belirtmiştir. Ashab-ı Kiram söz
ve fiil olarak meshin caiz olduğunda ittifak etmiştir. İmam
Malik meshi yalnız yolcu için caiz görmüştür. Hasan
el-Basrî şöyle demiştir: "Bedir gazvesine
katılmış yetmiş sahabeye yetiştim, hepsi de mest
üzerine meshi caiz görüyordu" (el-Kasânî, Bedâyiu's-Sanâyi,
Beyrut 1402/1982, I, 7; İbn Abidin, Reddü'l-Muhtâr, İstanbul
1984, I, 260, 261).

Ayaklara meshin farz miktarı, her ayağın
ön tarafına rastlayan mestin üzerindeki, elin küçük parmağı
ile üç parmaklık yerdir. Bu kadar bir yere meshetmekle, farz yerine
gelmiş olur.

Şafiîlere göre, mestlerin üzerine bir parmak
bile olsa mesh yeterlidir. Hanbelîler mestlerin üstünün yarıdan
fazlasına, Malikîler ise, mestlerin üstünün tamamına meshi
gerekli görürler.

Mestlerin altına mesh edilmez. Yapılan
mesihte parmakların açıkça bulunması, meshin ayak
parmaklarının ucundan yukarıya doğru
yapılması sünnete uygun bir meshdir. Ancak sünnete uygun düşmemekle
birlikte, mestin üzerine su dökmek, mesti sünger gibi bir şeyle
ıslatmak, mestin üzerine enine olarak mesh etmek veya meshe mestin
koncundan başlamak da yeterli olur.

Meshin cevazındaki şartlar
şunlardır:

1) Mestler, ayağa abdest için ayaklar yıkandıktan
sonra giyilmiş olmalıdır. Bir özürden dolayı çıplak
ayak veya sargı üzerine meshedilmiş bulunması yıkama
hükmünde olup, bundan sonra giyilmiş mestler üzerine de
meshedilebilir.

2) Mestler, ayakları topuklarıyla birlikte
her taraftan örtmüş bir halde bulunmalıdır. Topuklardan
kısa mestler, potin, terlik ve benzerleri üzerine mesih yapılmaz.

3) Ayağa giyilmiş mestler ile, en az üç mil
kadar (5 km. kadar) bir yol yürümek mümkün olmalıdır.

4) Mestlerin topuktan aşağı
kısmında, ayağın küçük parmakları ile üç
parmak miktarı kadar yırtık veya sökük bulunmamalıdır.
Yırtık veya sökük konuşunda her iki mest ayrı kabul
edilir.

5) Mestler, bağsız olarak ayakta durabilecek
derecede kalın olmalıdır.

6) Mestler dışarıdan
aldığı suyu hemen içine çekerek ayağa
ulaştıracak bir halden uzak bulunmalıdır.

7) Her ayağın ön tarafından en az küçük
el parmağı kadar kısım mevcut olmalıdır. Bu
yüzden bir veya iki ayağının ön tarafı bulunmayan
kimse, mestlerine mesh edemez. Ancak bir ayağı tamamen
bulunmayan kimse, diğer ayağına giydiği mestine mesh
edebilir (el-Kâsânî, a.g.e., I, 7 vd.; İbn Âbidin, a.g.e., I, 261
vd.; el-Fetâvâ'l-Hindiyye, I, 32-34; Mehmed Zihni, Nimet-i İslâm,
İstanbul, t.y.; s. 76; Ö. Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm
İlmihali, İstanbul 1985, s. 82 vd.).

Meshin Süresi:

Bir meshin süresi, mükim olan kimse için bir gün
bir gece, yani yirmi dört saat; en az o sekiz saatlik yola giden yolcu
için üç gün üç gecedir. Bu da yetmiş iki saat eder. Bu süreler
hadislerde belirlenmiştir (Nesai, Tahâre, 98; İbn Mâce,
Tahâre, 86). Bir meshin süresi, mestin ayağa giyildiği andan
itibaren değil, abdestinin bozulduğu andan itibaren başlar.
Meselâ; sabah abdest alıp mestlerini giyen kimsenin. abdesti, öğle
vakti saat on ikide bozulsa, mesh süresi saat on ikide başlamış
olur.

Mukim iken yolcu olan kimse, yolculuk süresine tabi
olur ve bu süreyi doldurur. Bunun aksine yolcu olan kimse bir gün bir
gece meshettikten sonra mukim olsa, süresi bitmiş olur. Artık
abdest alırken ayaklarını yıkaması gerekir.
Yolculuğun helâl veya haram bir amaç için yapılmış
olup olmaması meshi etkilemez. İmam Şafiî ve Ahmed b.
Hanbel'e göre, mübah olmayan bir amaç için yapılan yolculukta
mesh süresi yirmi dört saattir.

Meshi bozan şeyler:

1) Mesh süresinin dolması. Mukim için bir gün
bir gece, yolcu için üç gün, üç gece geçtiği zaman kişi
abdestsiz ise, abdest alır ve namazını kılar.
Eğer süre dolduğu zaman, abdestli durumda ise, yalnız iki
ayağını yıkaması yeterlidir.

2) Ayağından mestleri çıkarmak. Bu
sırada, abdestli ise ayaklarını yıkaması
yeterlidir. Mesih süresi başlamadan abdestli iken çıkarılan
mesh ise abdesti etkilemez. Ayakkabıyı çıkarıp giymek
gibi olur. Eğer mesh süresi içinde, abdestsiz bulunduğu
sırada mestlerini çıkarırsa, tam abdest alması
gerekir. Tek mestin veya ayağın çoğunun çıkması
da abdesti bozar (el- Kâsânî, a.g.e., I, 12; el-Fetâvâ'l-Hindiyye,
II, 34 vd.).

3) Mestlerdeki yırtık veya sökük, ayak
parmaklarından en küçük üç parmak sığacak büyüklükte
ise, mesh bozulur. Bu konuda iki mest ayrı ayrı
değerlendirilir.

4) Gusül abdesti gerektiren durumlarda da mesh
bozulur. Boy abdesti alındıktan sonra, mestler giyilir ve abdest
bozulduğu andan itibaren yeni mesh süresi başlar.

Malikîlere göre, mesh için bir süre yoktur. Guslü
gerektiren bir şey bulunmadıkça mest üzerine devamlı
olarak mesh etmek mümkündür. Ancak cuma namazı kılacak
kimseler için, her cuma günü mestlerini çıkarıp
ayaklarını yıkaması menduptur (el-Kâsânî, a.g.e.,
I, 8,9).

Sonuç olarak, mest üzerine mesh, İslâm'ın
müslümanlara getirdiği bir kolaylıktır, bir
ruhsattır. Meshin caiz olduğunu kabul etmekle birlikte, abdestle
ayaklarını yıkamayı tercih etmek azimet
niteliğindedir ve daha fazla sevaba vesile olur. Mest özelliği
bulanan çorap üzerine mesh de başka bir kolaylıktır.
Özellikle soğuk iklimlerde yaşayan müslümanların
giyecekleri kalın, keçeleşmiş, altını göstermeyen
ve altına suyu da geçirmeyen çoraplar mest yerine kullanılabilir
(bk. "Çorap üzerine Mesh etmek" maddesi); çorapla ilgili
hadislerin kritiği için bk. eş-Şevkânî, Neylü'l-Evtâr,
Mısır, t.y., I, 213, 214).

Hamdi DÖNDÜREN


Konular