Şamil | Kategoriler | Konular

Medyen

MEDYEN



Kur'ân-ı Kerim'de Hz. Şuayb (a.s)'in kavmini
tevhide davet ettiği yer olarak adı geçen şehir.

Kur'ân-ı Kerim'de Medyen kelimesi on kere geçer.
Yüce Allah Medyen halkına kardeşleri Şuaybı gönderdiği
(el-A'râf, 7/85; Hûd 11/84; el-Ankebût, 29/36). Hz. Şuayb onlara
Allah'a kulluk etmeleri,ahirete inanmaları ve bozgunculuk
yapmamaları (el-Ankebût, 29/36), ölçüye-tartıya dikkat
etmeleri, inananları yoldan çıkarmamaları, helâl kâra
kanaat etmelerini bildirdi. Kavminin ileri gelenleri ona, daha önce yumuşak
huylu ve akıllı bir insan iken kendilerini niçin babalarının
taptığı şeylerden vazgeçirmeye çalışıp
mallarına diledikleri gibi tasarruftan alıkoymak istediğini
sordular. Hz. Şuayb, kendisinin Rabbi tarafından görevlendirildiğini,
onlara teklif ettiği şeyleri, kendisinin de
yapmadığını, böylelikle onların hallerini düzeltmeye
çalıştığını ifade etti. Medyen halkı,
bu söylediklerini anlayamadıklarını ileri sürüp
küçümser sözler sarfederek onu tehdit ettiler, onun kendilerinden bir
üstünlüğü bulunmadığını ileri sürdüler. Hz.
Şuayb onlara; "Allah'tan daha mı üstünsünüz ki onu
unuttunuz" deyip onları Rabbine havale etti ve
başlarına gelecek felaketi beklemelerini de ilave etti. Bunun
üzerine onu ve inananları ya şehri terketmeleri veya dinlerine
dönmeleri yolunda uyardılar. İnananlar bunlara kulak
asmadılar. "Rabbimiz gerçeği açığa çıkarır"
diye beklediler. İnanmayanlar, onlara eğer Şuayb'e
uyarlarsa ziyana uğrayacaklarını söylediklerinde o
korkunç ses ve sarsıntı geldi. Medyenliler sanki
yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular, diz üstü
çökekaldılar. Hz. Şuayb ve inananlar yüce Allah'ın
rahmetiyle kurtuldular (el-A'râf, 7/85,93; Hud, 11/84-95). Hz.
Şuayb, "Ey kavmim dedi ben size Rabbi'min gönderdiği gerçekleri
duyurdum ve size öğüt verdim" (el-A'râf, 7/93).

Hz. Şuayb, onları Nuh, Salih ve Lût
kavimlerinin başına gelenlerle uyardıysa da Medyen
halkı dinlemedi (Hûd, 11/89). Peygamberleri açık deliller
getirdiği halde Âd ve Semûd kavimleri, Nuh, İbrahim ve Lût
kavimlerinin başına gelenler Medyen halkını da
yakalamış, şehirleri başları üstünde ters
dönmüştü (et-Tevbe 9/70; el-Hacc 22/42). Yüce Allah'ın Âd
ve Semûd'u nasıl helâk ettiği vaktiyle oturdukları
yerlerden bellidir. Karun, Firavun ve Hâmân da helâk edilmiştir.
Medyen halkı da (el-Ankebut, 29/36,40).

Medyen halkını ve diğerlerini helâk
eden korkunç ses, onları ansızın
yakalamıştı. Çekişip duruyorlardı. Sur da
gafilleri öyle yakalayacak ve o zaman peygamberlerin doğru söylediği
son bir kere ortaya çıkacak. O da sadece korkunç bir sesten ibaret
olacaktır (Yâsin, 36/48-54).

Hz. Musa (a.s), Medyen'de yıllarca
kalmıştı. O, Firavun ve Mısır halkının
zulümden yüce Allah'a iltica edip Medyen'e yöneldi. Medyen suyu başında
hayvan sulama sırasına girememiş iki kızın
hayvanlarını sulayıverdi. Babaları o zaman
ihtiyarlamış olan bu iki kızdan biriyle evlenip burada
sekiz yıldan az olmayan uzun bir süre kaldı (el-Kasas,
28/22-30). Bu kızların babasının Hz. Şuayb
olduğu kanaati vardır.

Dokuz hadis kitabında Medyen geçmez. Hz.
Şuayb, "Hatibu'l Enbiya" diye bilinir.

Medyenliler ticaretle meşguldüler. Hz.
Şuayb'in ikazı bu yönden de dikkate alınmalıdır.
Bu halk Yahudi ve Hristiyanların kutsal kitaplarında "Mudyâniler"
(midianites) diye geçer. Bu ad, Kuzey batı Arabistan'da Akabe körfezinin
doğu kıyılarında uzanan alan içerisinde yer alan bu
çöl şehri sakinlerine Hz. İbrahim'in Keturah'dan (Tekvin 25:1)
olma oğlu Midian'dan geldiği söylenir. Hz. Yusuf'u Gilead'dan Mısır'a
giderken alıp götüren Midyâni tüccarlardır (Tekvin 37:25-28,
36). Hz. Şuayb için Yahudi ve Hristiyan kutsal kitaplarında Hz.
Musa'nın kayınpederi olarak Yetro (Jethro, Revel)diye bahsedilir
(Çıkış 2:15, 3:1).

Günay TÜMER


Konular