Şamil | Kategoriler | Konular

Lahik

LÂHİK

Namaza imam ile beraber başladığı
halde kendisine gaflet, uyku veya cemaatin çokluğundan dolayı
bir zahmet arız olup veya abdesti bozan bir durum ile
karşılaşıp da namazın tamamını veya bir
kısmını imam ile kılamayan kimse.

Namazın başından sonuna kadar,
aralıksız olarak imama uyan, bütün rek'atleri imam ile beraber
kılan kimseye "müdrik", imama birinci rek'atın rükûundan
sonra, imam selâm verinceye kadar, arada uyan kimseye de "mesbûk"
adı verilir. Lâhik, imamla birlikte kılamadığı
kısım için, imama uyan kimse gibidir. Bu yüzden kaçırdığı
rek'atleri kaza ederken, Kur'ân-ı Kerim okumaz ve kendi
başına kıldığı rek'atlerdeki
yanılmasından dolayı "sehiv secdesi" yapması
gerekmez. Çünkü imamın arkasında namaz kılan cemaat
kendi yanılmasından dolayı sehiv secdesi yapmaz.

İmama uyan cemaatten birisinin, namaz içinde
abdesti bozulsa, meselâ, burnu kanasa, saftan ayrılır, namaza
aykırı bir şeyle uğraşmaksızın hemen
abdest alır, tekrar cemaate dönerek yetiştiği yerden imama
uyar. Mümkün ise önce kaçırdığı rek'âtleri veya
rükünleri kaza eder, sonra imama tabi olarak onunla selâm verir. Bir
kimse, birinci rek'atın kıyamında uyuyup da imam secdeye
vardığı anda uyansa, hemen rükûa varır, sonra
secdeye vararak imama tabi olur. Bir yere dayanmaksızın vuku
bulan, uyku hali gerçek uyku sayılmadığı için
abdeste ve dolayısıyla namaza zarar vermez.

Lâhik, imama yetişemeyeceğini anlarsa, hemen
imama tabi olur, imam namazdan çıkınca kendisi kaçırmış
olduğu rek'atleri veya rükünleri kaza eder. Ancak hükmen imamın
arkasında namaz kılmakta olduğu kabul edilerek bir şey
okumaksızın eksik kalan rek'atleri tamamlar.

İmama ikinci rek'atte uyan bir kimse (mesbûk)
abdesti bozulduğu için, bir veya daha fazla rek'atı kaçırsa,
imam selâm verdikten sonra kaza edeceği ilk rek'atte kırâatte
bulunması gerekir.

İmam sehiv secdeleri yapsa, Lâhik namazını
henüz tamamlamamış ise, onunla beraber bu secdeleri yapmaz.
Önce namazı tamamlar, ondan sonra bu sehiv secdelerini yapar (İbnül-Hümâm,
Fethul-Kadîr, I, 277 vd.; ez-Zeylaî, Tebyînul-Hakaik, el-Emîriyye,
III,137 vd.; İbn Âbidîn, Reddül-Muhtâr,Mısır, t.y., I,
500-560; ez-Zühaylî, el-Fıkhul-İslâmî ve Edilletuh, Dımaşk
1405/1980, II, 209, 210).

Korku namazında, namazı imama uyarak
kılmaya başlayan ve iki rek'atlı namazda ilk rek'atı,
üç veya dört rek'atlı namazda ise, ilk iki rek'atı imam ile
beraber kılan birinci grup, ikinci secdeden veya birinci
oturuşta "tahiyyât"tan sonra düşman cephesine gider,
ikinci grup gelerek, imam ile geri kalan re'katleri kılar, yeniden düşman
karşısına gider. İmam kendi başına selâm
verir. Birinci grup, döner gelir, namazını kıraatsız
olarak tamamlar, selâm verir.

İşte bu grup "lâhik"
hükmündedir. İkinci grup namazlarını imamdan sonra
kıraatle tamamlayıp düşman cephesine yeniden gider (bk.
"Korku Namazı"). Bu ikinci grup ise "mesbûk"
hükmünde olduğu için namazını kıraatla tamamlar.

Ancak her lâhikin yukarıda açıklandığı
şekilde namazı tamamlaması güç olduğu için,
lâhiklerin eksik kalan namazlarına yeniden başlamaları
daha uygun görülmüştür.

Hamdi DÖNDÜREN


Konular