Şamil | Kategoriler | Konular
Keyli
KEYLÎ
Ölçmek, tartmak, mukayese etmek. Keylî ve mekîl,
santimetre küp, metre küp gibi hacim ölçüleriyle alınıp-satılan
mal çeşidini ifade eder. Çoğulları "kelliyyât ve
mekîlât" olup; kâle (K Y L) fıilinden mastardır.
Buğday, arpa gibi hacim ölçüsüyle satılan
şeyler, ağırlık ölçüsüyle veya standart olup, sayı
ile satılan mallar gibi mislî mal çeşidine girer. Hadis-i
şerifte mislî mallara örnek olmak üzere altı tanesi
sayılmıştır: "Altın altınla, gümüş
gümüşle, buğday buğdayla, arpa arpayla, hurma hurmayla ve
tuz tuzla mübadele edilirse eşit ve peşin olarak trampa
edilebilir. Ama cinsler değişik olursa, peşin olmak
şartıyla, istediğiniz gibi satış
yapınız".
Bu hadisin Tirmizî'deki rivâyetinde şu ilâve
vardır: "Her kim fazla verir veya alırsa, şüphesiz
riba yapmıştır" (Müslîm, Müsâkât, H. 81; Ebû
Davûd, Büyû', 18; Tirmizî, Büyu', 23; Ahmed b. Hanbel, V, 314, 320).
Bu hadiste zikredilen altın ve gümüş tartı (vezn),
diğer dört çeşit madde ise ölçek (keyl) ile alınıp
satılan maldan sayılır. İslâm'ın ilk
devirlerindeki bu kriter İbn Ömer (ö. 73/692)'den rivâyet edilen
şu hadise dayanır:
"Tartı Mekke halkının
tartısı, ölçek ise Medinelilerin ölçeğidir" (Câmiu'l-Usûl,
I, 371). Ebû Yûsuf'a göre (ö. 182/798), ribâ (fâûz) cereyan eden
mallardaki tartı veya ölçü konusunda geçerli olan, her devirdeki
örflerdir. Çeşitli yer ve zamanlarda örfün değişmesiyle,
fâiz cereyan edebilen malların ölçü veya tartı ile
satılma niteliği de değişebilir. Nitekim, günümüzde
buğday, arpa gibi tahıllar köylerde ölçekle satılırken,
şehir ve kasaba borsalarında tartıyla
satılabilmektedir.
Hamdi YUSUFOĞLU