Şamil | Kategoriler | Konular

ıyılık

İYİLİK

Allah'ın rızasını kazanmaya sebep
olacak her güzel iş, hayır. Müslüman, iyi olan, iyilik yapan
ve başkalarının iyiliğini isteyen kişidir.
Başkaları hakkında iyilik dilemeye "hayırhahlık"
denir. Bunun aksi, yani başkalarının kötülüğünü
istemek ise "bedhahlık"tır. Bedhahlık bir ruh
hastalığıdır. Haset denilen kötü huy bedhahlıktan
başka bir şey değildir.

İyilik yapmanın yolları çoktur.
Müslüman, eli, dili ve malı ile yapabileceği kadar iyilikte
bulunmalıdır. Bu, onun görevidir. Allah, mutlaka yaptığımız
iyilikleri bilir ve karşılığını verir. Kötülük
(şer) ile müslümanlık hiç bir şekilde
bağdaşmaz.

Müslüman sadece iyi olan değil, aynı
zamanda başkalarının iyiliğini de isteyen, onlara
iyiliği tavsiye eden, kendilerine iyilik için yol gösteren insandır.
Hatta kötülükten sakındırmak da sonuç itibariyle iyiliktir.

Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: "İçinizden,
insanları hayra çağıracak, iyiliği emredecek, kötülükten
alıkoyacak bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa
erenlerdir" (Âlu İmrân, 3/ 104). "Siz insanlık için
meydana çıkmamış en hayırlı bir ümmetsiniz;
iyiliği emreder, fenalıktan alıkorsunuz ve Allah'a
imanınızda devam edersiniz" (Âlu İmrân, 3/110).

"İyiliği emretmek ve fenalıktan
sakınmak hususunda birbirinizle yardımlaşın, günah
islemek ve düşmanlık yapmakta yardımlaşmayın.
Allah'tan korkun, çünkü Allah'ın azabı çok şiddetlidir"
(el-Mâide, 5/2).

"Mümin erkeklerle mümin kadınlar birbirinin
yardımcılarıdır. İyiliği emreder,
Fenalıktan alıkorlar, namazı gereği üzere kılarlar,
zekâtı verirler. Allah ve Resulune itaat ederler" (et-Tevbe,
9/71).

"Bir kimse iyi bir iş işlerse
faydası kendisinedir" (el-Câsiye, 45/15).

Ebû Musa (r.a)'dan rivayet edildiğine göre,
Peygamber Efendimiz:

"Her müslümana sadaka vermek vâciptir, "
buyurdu. Oradakiler: Yâ Resulullah! Eğer sadaka olarak verecek bir
şey bulamazsa ne yapar, söyler misiniz? dediler. "Çalışır,
elinin emeği ile kazandığını hem kendisi harcar
hem de sadaka olarak verir, " buyurdu. Çalışmaya gücü
yetmezse ne yapar, ne dersiniz, denildi. "Sıkıntıya düşmüş
bir muhtaca yardım eder, " buyurdu. Böyle bir yardıma da gücü
yetmezse, denildi. "İyilik ile, yahut hayır ile emreder"
buyurdu. Bunu yapmaya da kudreti yetmezse, denildi. "Kötülükten
kendisini sakındırır, bu da onun için bir sadakadır,
" buyurdu (Müslim, zekât, 55).

Yine Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Ümmetimin
iyi ve kötü bütün amelleri bana gösterildi. İyi amellerin içinde,
eziyet verecek şeyin yoldan kaldırılması da vardı.
Mescidin kirletilmesi ve o hâliyle bırakılmasını da kötü
ve çirkin ameller arasında gördüm " (Nevevî,
Riyâzü's-Sâlihin, I, 157).

"Kardeşini güleryüzle karşılamaktan
ibaret bile olsa hiç bir iyiliği hor görme" (Nevevî,
Riyazü's-Sâlihin, I, 159).

Daha pek çok ayet ve hadiste insanlara iyilik yapmaları
emredilmiş ve bunun yolları gösterilmiştir.

Bir insanın bizzat kendisine ve aile bireylerine
karşı görevlerini yerine getirmesi bir iyiliktir. Komşusu
ile olan ilişkilerinde kırıcı olmaması, ona her
konuda yardım elini uzatması bir iyiliktir. Bir yoksulun, bir
yetimin yedirilip giydirilmesi ve barındırılması
nasıl maddî iyilikse, güler yüz ve tatlı sözle
gönüllerinin alınması, sevgi ile başlarının
okşanması da bir iyiliktir. Üzgün ve dertli birini teselli
etmek, bildiklerini bir başkasına öğretmek,
çevremizdekilere doğru yolu göstermek, hasta, yaşlı ve
kimsesizleri ziyâret etmek bir iyiliktir. Her konuda çevremizdeki
insanların yardımına koşmak; hasta, yaşlı ve
sakat kardeşlerimize taşıtlarda yer vermek, elinden tutup
yolda karşıdan karşıya geçirmek, bir yolcuya, bir
misafire gideceği veya aradığı yeri göstermek
iyiliktir. Sokakta, caddede, mahallede, çarşıda, pazarda
taşı, çamuru pisliği, dikeni, kısaca insanlara eziyet
veren ve tiksinti uyandıran bir şeyi ortadan kaldırmak
iyiliktir. Çöpü, süprüntüyü başkalarını
rahatsız etmemek için ortada bırakmamak iyiliktir.
Yaşlı yahut hasta birinin işlerini görmek iyiliktir. Kısaca
Allah ve Resulunun bizden yapılmasını istedikleri,
akıl ve vicdanın hoş gördüğü bir şeyi yapmak
iyiliktir. Hatta kötülükten sakınmak ve başkalarına kötülük
yapmamaya çalışmak da iyiliktir. Bütün bu iyilikler de "sadaka"dır.
Bütün bunların ötesinde Allah ve Resulunun emir ve yasaklarının
tümünü yaşamak ve bu hükümleri yeryüzünde hakim kılıp
uygulamak için uğraşmak iyiliktir.

Sayılmakla bitirilemeyecek kadar çok olan
iyiliklerin bir yarış havası içinde yapılması
her müslümanın görevidir. Herkesin yapabileceği bir iyilik de
mutlaka vardır. Hatta, müslüman, yalnız bu iyilikleri yapmakla
kalmamalı, başkalarının da bunları yapmasına
yardımcı olmalıdır. Onları iyilik ve yardım
konusunda teşvik etmelidir. Çünkü Allah Teâlâ, iyilik yapmak,
kötülükten sakındırmak hususunda
yardımlaşmamızı emretmiştir. Allah için iyilik
yapan, Allah için maddî ve manevî yardımda bulunan kimsenin mükâfatını
da şüphesiz Yüce Mevlâmız verecektir.

İyilik yapmak ve bu konuda yardımlaşmak
kadar, kötülükten sakındırmak da müslümanların görevleri
arasındadır. Mümin kişi gördüğü kötülükleri,
ister büyük ister küçük olsun, eliyle düzeltmeye, o fenalığa
engel olmaya çalışmalıdır. Bunu yapamayanların kötülük
yapanlara nasihat etmeleri, yaptıklarının çirkinliğini
anlatmaları, sözle onları kötülükten vazgeçirmeye çalışmaları
gerekir. Eğer böyle davranılırsa kötüler ve
kötülükler azalır. İyilik yaygınlaşır. Toplum
huzur bulur. Aksine davranış kötülüklerin salgın gibi
her tarafa yayılmasına, toplumun içten çökmesine sebep olur.
Bunun içindir ki dinimiz, iyiliği emir ve kötülükten alıkoymayı
(emr bi'l-ma'rûf nehy ani'l-münker) müslümanların yapmaları
gereken en önemli görevleri arasına almıştır.

Osman ÇETİN


Konular