Şamil | Kategoriler | Konular

ıstıhaza

İSTİHAZA

Âdet gören bir kadının cinsel
organından üç günden az, on günden fazla gelen kan. Gebelik sırasında
gelen kanla, doğumdan sonra kırk günden fazla devam eden kan da
istihaza kanıdır. Yine dokuz yaşından küçük kız
çocukları ileellibeş yaşından büyük olup da hayızdan
kesilmiş bulunan kadınların cinsel organlarından gelen,
özür kanı niteliğindedir.

İstihaza kanı, vücudun herhangi bir uzvundan
akan kan gibidir. Bununla yalnız abdest bozulur. Devam ederse sahibi
özürlü sayılır. Böyle bir kadın abdestini alıp
namazını kılar, orucunu tutar. Bu durum, ibadete ve
karıkoca ilişkilerine engel teşkil etmez. İstihaza
kanı, özürlülerde olduğu gibi, ilk olarak abdest
alınıp namaz kılmacak kadar bir süre kesilmemek üzere tam
bir namaz vakti devam eder, bundan sonra da her namaz vaktinde en az bir
defa görülürse, sahibi özürlü sayılır.

Özür sahibi, her namaz vakti abdest alır.
Abdestini bozan başka bir hal meydana gelmediği sürece, bir
sonraki namaz vakti girinceye kadar abdestli sayılır. Bu arada
özür kanının devam etmiş olması abdeste ve ibadete
engel olmaz (eş-Sevkânî, Neylü'l-Evtâr, Mısır, t.y., I,
253, 321).

Ebû Hanîfe'ye göre, özürlü kimselerin abdesti bir
namaz vaktinin girmesiyle bozulmaz, çıkmasıyla bozulur. Ebû
Yusuf'a göre, özürlünün abdesti hem namaz vaktinin girmesiyle, hem de
çıkmasıyla bozulur. Meselâ; güneş doğduktan sonra
alman abdest, Ebû Yusuf'a göre, öğle namazı vaktinin
girmesiyle bozulur (bk. Özür mad.)

İmam Şafiî'ye göre, özürlünün her namaz
için abdest alması gerekir, onun abdesti,
kıldığı namazı bitirince son bulmuş olur.

Sonuç olarak istihaza kanı, cinsel organdaki bir
rahatsızlık sonucu ortaya çıktığı için
bunun sahibi genel olarak özürlünün tabi olduğu hükümlere tabi
olur (el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyi', Beyrut 1402/1982, I, 39 vd.;
İbnu'l-Humâm, Fethu'l-Kadir, Mısır, 1389/1970, I, 179-
185; el-Fetâvâ'l Hindi, ;ve, Beyrut 1400/1980, I, 37-41).

Şâmil İA


Konular