Şamil | Kategoriler | Konular

Ebu'l-beser

EBÛ'L-BEŞER

İnsanların babası. Hz. Âdem*in künyesi.
Ebû'l-Beşer, "eb" ve "elbeşer"
kelimelerinin birleşmesinden meydana gelen bir terimdir. Eb, lügatta
baba demektir. Ayrıca; dede, amca, birşeyin sahibi ve yeni
birşeyi icâd eden veya tamir edene de denir. "el-beşer"
ise, insan anlamına gelmektedir. Bir tek kişi hakkında söylendiği
gibi, insan topluluğuna da denir. Bunda erkek ve kadın
ayrımı yoktur.

Buna göre Ebû'l-Beşer; insanların
babası anlamına gelen Arapça bir terimdir. İlk insan ve
ilk peygamber Hz. Âdem (a.s.)'ın künyesidir. İslâm kaynakları
Hz. Âdem'i ilk insan olarak kabul eder. Kur'ân-ı Kerim'in çeşitli
sûrelerinde geçen değişik âyetler bu gerçeği ifade
etmektedir. İnsanlara hitap eden ve onların bir nefisten
yaratıldığını (en-Nisâ, 4/1) ve Hz. Âdem'in
topraktan halkedildiğini beyân eden âyet-i kerimelerde (Âl-î
İmrân, 3/59) onun ilk insan olduğu anlatılmaktadır.

Ebû'l-Beşer lâfız olarak Kur'ân-ı Kerîm
âyetlerinde geçmez. Yalnız, bu terkibin Hz. Peygamber (s.a.s.)'in
hadis-i şeriflerinde geçtiğini görüyoruz. Bunlardan biri
şöyledir: Ebû Hüreyre naklediyor: "Bir gün Peygamber
efendimizle bir dâvette idik. Kendisine, hayretini çeken bir but uzatıldı.
Ondan bir parça ısırdı ve şöyle dedi: "Ben, kıyâmet
günü insanların efendisiyim. Biliyor musunuz, Allah, yüksek bir
yerde önce ve sonra ölenleri kimin vasıtasıyla toplayacak,
bakan kişi onları görecek, çağıran duyacak ve güneş
onlara yakın olacak. Bir kısım insanlar şöyle
diyecektir: Siz başınıza gelenleri görmüyor musunuz?
Rabbinizden şefâatinizi dileyecek birini aramıyor musunuz? O
zaman bazıları, "Babamız Âdem diyecek. Hemen O'na koşacak
ve şöyle diyecekler: "Ey Âdem, sen, EBÛ'L-BEŞER'sin.
Allah seni, kudret eliyle yarattı. Sana rûhundan üfürdü.
Meleklere emretti, sana secde ettiler. Ve Allah seni, cennette iskân etti.
Rabbine bizim için şefâatte bulunur musun? Halimizi ve başımıza
gelenleri görmüyor musun?" (Buhâri, el-Enbiyâ,3 ).

Hz. Âdem'e Ebû'l-Beşer dendiği gibi, Ebû'l-Halk
(Müslim, İman, 322) ve Ebû'n-Nâs (Buhâri, Tevhîd, 24) da
denilmektedir.

Hasan Fehmi KUMANLIOĞLU


Konular