Şamil | Kategoriler | Konular

Arefe

AREFE

Zülhicce Kamerî ay'ının dokuzuncu günü.
Yani Kurban Bayramından bir önceki gün demektir. Türkiye'de
Ramazan Bayramı'ndan bir gün öncesine de Arefe günü denir. Bu
günde hacılar Arafat Dağı'na çıkarlar.
Hacıların buradaki duruşlarına Vakfe* adı verilir.
Resulullah'ın Arefe günü hakkında şöyle dediği
kaydedilir:

"Arefe günü vakfe sırasında Cenâb-ı
Hakk'ın Cehennem'den azat ettiği kulların sayısı
diğer günlerde azat edilenlerle kıyaslanmayacak kadar çoktur.
Allah, Arefe günü vakfe yapanlara yaklaşır. Sonra onlarla
meleklere karşı iftihar ederek 'bunlar ne istiyorlar ki bütün
işlerini bırakıp burada toplandılar' der." (Müslim,
Hacc, 1348). Ayrıca şu hadis de o gün yapılacak amelin
kazandıracağı sevabı bildirir: "Cenâbı
Allah'ın Arefe günü oruç tutanların ikinci ve daha sonraki
yıllarının günahlarını örteceğini ümid
ederim." (Müslim, Sıyâm, 1162). Ancak Arefe günü vakfe
yapacak hacıların oruç tutmamaları müstehaptır.
Fakat hacı olmayanların oruç tutmaları mübahtır.

Arefe günü Arafat'ta vakfeye duran hacılar
topluluğu mahşerin küçük bir örneğini gösterirler.
Bütün hacılar, siyahı, esmeri, beyazı ve
kızılı tamamen eşit şartlarda, aynı tip
elbiseye bürünmüş, emîri-me'muru, zengini-fakiri, hep bir arada
ihramlar içinde başları açık, yalınayak vakfeye
durmuş Allah'a yalvararak günahlarının
bağışlanmasını isterler. Sosyal yönden büyük
bir eşitlik arzeden bu manzara İslâm'ın insana
bakış açısını göstermektedir .

Ahmed AĞIRAKÇA


Konular