Şamil | Kategoriler | Konular

Alak suresı

ALÂK SÛRESİ

Kur'an-ı Kerîm'in doksanaltıncı suresi.
Ondokuz ayetten doksaniki kelime ve ikiyüz seksen harften ibarettir. Fasılaları,
kaf, mim, ye, te ve be'dir. Bu surenin ilk ayetleri; Kur'an-ı Kerîm'in
ilk nazil olan ayetleridir. Sure, İkra kelimesiyle
başladığı için ona İkra suresi de denilir. Kalem
kelimesi geçtiği ve kalemle öğretmenin öneminden bahsettiği
için bazı selef âlimlerince Kalem Suresi diye de adlandırılmıştır.
Hz. Âişe (r.a.) validemizden nakledilen bir rivayette, bu surenin
ilk ayetlerinin indirilişi hakkında, şu bilgiler
verilmektedir:

"Resulullah (s.a.s.)'a gelen ilk vahiy,
uykusundaki sadık rüya hâlindeydi. Ne zaman bir rüya görse
mutlaka gün aydınlığı gibi çıkardı. Sonra
ona yalnız başına kalmak hoş gösterildi.

O, Hıra Dağı'ndaki mağaraya
çekilerek belirli gecelerde orada ibadet etmekteydi. Bu sırada
ailesine yaklaşmamaktaydı. Beraberinde yiyeceğini de götürüyordu.
Yiyeceği tükenince tekrar Hz. Hatice'nin yanına gelip
azığını almakta ve geri gitmekteydi. Nihayet 27
Ramazan pazartesi gecesi Hak ona Hıra mağarasında geldi.
Yaklaşan melek 'Oku' dedi. O ise 'Ben okuyamam' diye cevap verdi.
Resulullah buyurdu ki 'Melek beni sıktı, son derece yordu ve
bıraktı. Sonra 'Oku' dedi. Ben ise 'Okuyamam' dedim. ikinci defa
beni aldı ve sıktı. Son derece yordu. Sonra
bıraktı ve 'Oku' dedi. Ben 'Okuyamam' deyince üçüncü defa
aldı ve sıktı Kur'an'ın ilk ayetlerini okudu."

"Oku, yaratan Rabb'inin adıyla. O,
insanı pıhtılaşmış kandan yarattı. Oku,
Rabbin nihayetsiz kerem sahibidir. Ki o kalemle öğretendir.
İnsana bilmediğini öğretmiştir. " (el-Alâk,
96/1 -5)

Böylece Resulullah ilikleri titreyerek döndü ve Hz.
Hatice'nin yanına geldi. Eve varır varmaz 'Beni örtünüz' dedi.
Üzerini örttüler. Korku ve dehşeti gidinceye kadar yattı.
Resulullah, 'Ey Hatice, bana ne oldu?' diyerek başından geçenleri
anlattı. Ve, 'Kendimden korktum' dedi. Hz. Hatice ise ona; "Aslâ!
Seni müjdelerim. Andolsun ki seni Allah ebediyyen mahcûp etmez. Çünkü
sen, akrabalarını ziyaret edersin, doğru söylersin,
zahmetlere katlanır, misâfirlere ikram edersin, haklı olanlara
destek olursun" dedi.

Surenin ilk bölümü bu olay sırasında, geri
kalan kısmı da daha sonra nazil olmuştur. Zîra daha sonra,
ibadet ve tebliğin alenen yapılmasının
emredildiğini bildiren ayetler inmiştir. Bu ayetlerde, surenin
ikinci kısımda yer alır. Nitekim bu durum suredeki "O
alıkoyanı gördün mü sen, bir kulu namaz kılarken"
ayetinden anlaşılmaktadır. Bu son ayetlerin Ebu Cehil
hakkında nazil olduğu bilinmektedir.

İkra Suresi'nde beyan buyurulanları şöylece
sıralayabiliriz:

Her işe Allah'ın adıyla
başlanması gerekir.

İnsanlara kalemi ve bilmediğini Allah öğretmiştir.

Okumak ve ilim sahibi olmak farzdır.
Okumayınca insan azar.

Kendisini Allah'a muhtaç hissetmeyen kişi ona afi
olur.

Son dönüş yine Allah'a olacaktır. Hak yolda
olanları engelleyenler ve bu durumdan vazgeçmeyenler ebedî Alemde
cezalandırılacaklardır.

Gâfillere uyulmaması gerekir. Allah'a secde edip
ona yakın olmak kul için bir vazifedir.

Sure vahiy düzenini ve vahiy medeniyetini insanoğluna
ilk tanıtan sure olarak İslâm ve Kur'an'ın insanı ve
dolayısıyla bütün toplumu olgunlaştırdığını
bu ilk mesajla bildirmektedir. Okumanın ve ilmin ilk temeli
Allah'ı tanımaktır. Bu, İslâm'ın ilk temeli
olduğu gibi ilmin de esasıdır. Kur'anî mesajın "Oku"
emriyle başlaması, vahyin ve İslâm'ın okumaya ve ilme
verdiği önemi en güzel bir şekilde yansıtmaktadır.
Ayrıca ilmin ve dünya nimetlerinin insanı hak yoldan ve Allah'a
tam anlamıyla bir kul olmaktan alıkoyması muhtemel
olduğu için, bunun ancak Allah'a ibadet ile tamamlanacağı
ve ilim ile ibadetin birbirlerinden ayrılmaz unsurlar olduğu da
surenin ilk ve son ayetleri arasındaki insicâmdan anlaşılmaktadır.

Şamil İA


Konular