Şamil | Kategoriler | Konular
Ulu'l-azm
ULU'L-AZM
Azim ve sebat sahibi peygamberler; Allah'ın
emirlerini gerçekleştirme hususunda en çok dikkat ve titizlik
gösteren peygamberler anlamında bir terim.
Bütün peygamberler yılmadan tevhid
inancını yaymaya çalışmışlardır. Bu
peygamberler, zamanlarındaki zorbalar karşısında bütün
sıkıntıları, güçlükleri, zorlukları,
anlayışsızlıkları omuzlamışlar;
ihanetlere ve işkencelere göğüs germişlerdir.
Bütün peygamberlerin sebat sahibi olduğunda
âlimler ittifak etmişlerdir. İslâm âlimlerinin çoğu
aşağıdaki ayetlerde isimleri zikredilen peygamberlerin bir
derece daha üstün olduğunu kabul etmişlerdir.
"O dini doğru uygulayın, onda
ayrılığa düşmeyin' diye hem Nuh'a tavsiye
ettiğini, hem sana vahyeylediğimizi, hem İbrahim ve, Musa
ya ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi sizin için de şeriat
yaptı" (eş-Şûra; 12/13).
"Hatırla o zamanı ki, biz
peygamberlerden misaklarını almıştık. Senden de,
Nuh'tan da, İbrahim'den de, Musa ile Meryem oğlu İsa'dan
da" (el-Ahzab, 33/7).
Azim sahibi peygamberlerin en önemli özelliklerinden
birisi de sabır sahibi olmalarıdır. Kur'ân-ı Kerîm'de
bu durum şöyle belirtilmektedir:
"O halde (habibim) peygamberlerden azim
sahiplerinin sabrettikleri gibi sen de sabret" (Ahkaf, 48/35).
İslâm bilginleri, Hz. Nuh'u, İbrahim'i,
Musa'yı, İsa'yı, peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (s.a.s)'i
ulu'l-azm peygamberlerden sayarken bu âyetleri delil göstermektedirler.
Buna göre ulu'l-azm sıfatının sadece bu
peygamberlere verilmesine sebep, bunların müstakil şeriat
sahibi olmaları ve bu şeriatlarını yayabilmek için
her türlü zorluk ve düşmanlıklara göğüs gerip
sabretmeleridir (Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini
Kur'ân Dili, VI - 4363, 4364).
Şamil İA