Şamil | Kategoriler | Konular
Tercih
TERCİH
Tercih, lügatte; meylettirmek, galip getirmek ya da
muâdil taraflardan birinin vasfen üstünlüğünü isbat etmek,
yahut da bazı zannı delilleri diğer bazıları
üzerine tahminen üstün kılmak veya denk iki şeyden birinin
ötekine üstün olduğunu ortaya koymak demektir (Firuz-abâdî,
Kamusu'l-Muhît, Mısır 1933, r-c-h mad., Pezdevî,
Kenzu'l-Vüsûl ilâ Ma'rifeti'l-Usûl, İstanbul, 1307, IV, 1197; Cüveynî,
el-Bürhân fi Usuli'l-Fıkh, Nşr, Abdulazim ed-Dîb, Devha 1339,
II, 1142; İbn Melek, Şerhu'l-Menâr, İstanbul, 1965, 306).
Tercih, birbirine zıd manada gelen iki hadisten,
çeşitli sıfatlara sahip olmaları itibariyle, üstün olanını
seçmek demektir. Hangi hadis, sahip olduğu sıfatlar yönünden
daha üstün ise, o tercih edilir ve onunla amel edilir (Talat Koçyiğit,
Hadis İstilahları, Ankara, 1980, 441).
İmam Şâfii, tercihin gereğini şu sözleriyle
açıklar: "İhtilafa nisbet edilen iki sahih hadis her yönüyle
birbirine (tam) denk olamazlar. Binaenaleyh biz daha sahih (esbet) olanına
yöneliriz" (Şâfii, er-Risâle, Tahkik: Ahmed Muhammed Şâkir,
Kahire, 1940, 100).
Tearuzun tabii bir uzantısı ve çözüm
yollarından biri olan tercih, takviye imkanı bulunan deliller
arasında uygulanabilmektedir (Hatib Bağdadî, el-Kifâye fi
İlmi'r-Rivâye, Medine, (t.y), 433-434) Yani haberlerde ve kıyasta
geçerli olan tercih, Kitab ve İcma'da söz konusu değildir.
Çünkü iki ayetten birinin ötekine tercihi diye bir şey olamaz;
ayetler şayet muârız iseler; biri ötekini ya tahsis veya nesh
etmiştir. İcma'da ise, tearuz mümkün değildir (İsnevî,
Nihayetli's-Sûlfi Şerhi Minhâci'l-Vusul, 1317 (İbn
Hurnam'ın Tahrir'inin kenarında), III. 167-168).
Hadis ilminin önemli konularından biri olan
tercih meselesi, mânâ yönünden birbirine zıd görünen iki
hadisten hadisi ile amel edileceği ile alâkalıdır. Zâhiren
birbirine zıd görünen böyle iki hadisle karşılaşıldığında,
bunlardan nâsih olanının tesbit edilmesi gerekir. Çünkü
aralarında varolduğuna hükmedilen bir nesh keyfiyeti söz
konusudur. Bu takdirde hadislerin vurud, yani oluş tarihlerinin
tesbit edilmesi gerekir. Tarih itibariyle, Hz. Peygamber (s.a.s)'den ilk vârid
olan hadis, daha sonra varid olan hadisle neshedilmiştir ve
yalnız nesheden (nâsih) hadisle amel edilir. Eğer nesil söz
konusu değilse, iki hadisin cem ve telif cihetine gidilir. Fakat
hadislerin cem ve telifi de mümkün olmazsa, işte o zaman tercihle
yani iki hadisten birini seçme işlemine başvurulur (Talat Koçyiğit,
a:g.e, 441).
Suyutî'nin yedi grupta ele alıp
anlattığı tercih sebeplerinden bir kısmı şöyledir:
1- Ravinin halleri ile ilgili tercih sebepleri:
a- Ravi çokluğu. Manaları birbirine zıd
olan iki hadisten hangisi daha çok ravi tarafından rivâyet edilmişse,
o hadis tercih edilir. Çünkü çok ravi tarafından rivåyet edilen
hadiste yalan ve vehm bulunması daha azdır.
b- İsnadın âli olması, yani isnadı
teşkil eden ravilerin sayıca az olması. Güvenilir
ravilerden müteşekkil âlî isnâd, nâzil olan isnada tercih
edilir; çünkü âlî isnadlarda yalan ve vehm ihtimali daha azdır.
c- Ravilerin fakih olmaları. İki hadisten
hangisinin ravileri daha fakih ise, o tercih edilir.
d- Ravilerin nahivde âlim olmaları. Nahiv
kaidelerini iyi bilen bir ravinin manayı bozacak hatalara düşmekten
emin olacağı sebebiyle isnadı bu ravilerden müteşekkil
hadis tercih edilir .
e- Ravilerin lügat ilmine vakıf olmaları .
f- Ravilerin hafız olmaları. Hafızadan
rivâyet eden ravilerin hadisleri, kitaba dayanarak rivâyet eden
ravilerin hadislerine tercih edilir.
g- iki hadis ravilerinin de fakih, nahvî ve hafız
olmaları halinde birinin efdaliyeti.
h- Ravilerin hadise karşı gösterdikleri
itina ve ihtimam dolayısıyla zabt yönünden üstünlükleri.
i- Ravilerin şöhreti. Şöhret, raviyi yalan
söylemekten uzak tuttuğu için, ravileri meşhur olan hadis
tercih edilir.
2- Hadisin tahammül vakti ve şekli ile ilgili
tercih sebepleri:
a- Vakit. Ravinin buluğ çağına
girdikten sonra almış olduğu hadis, bu çağa
ulaşmadan önce alınan hadise tercih edilir. Çünkü buluğ
çağına ulaşan ravinin zabtı daha kuvvetli olur.
b- Hadisin sema veya arz* yoluyla
alınmış olması. Sema yolu ile alınan hadis,
diğer yollardan herhangi birisi ile alınan hadise; yahut arz
yolu ile alınan hadis, münâvele, kitabe yahut vicâde yolu ile alınan
hadise tercih edilir.
3- Hadisin rivâyet şekli ile ilgili tercih
sebepleri.
a- Hadislerden birinin lafzen, diğerinin manen rivâyet
edilmiş olması. Lafzen rivâyet edilmiş olan hadis tercih
edilir.
b- Hadislerden birinde vürud sebebinin zikredilmiş
olması. Vürûd sebebi zikredilen hadîs tercih olunur. Çünkü bu,
ravisinin ihtimamını gösterir.
c- Hadisin rivâyetinde ittisâle delâlet eden
"semi'tu, haddesenî" gibi lafızların
kullanılmış olması.
d- Hadisin Hz. Peygambere ait oluşu (ref'i) yahut
vaslında ittifak olunması.
e- İ nadında ihtilaf olunmaması, yahut
lafzının muztarib olmaması.
f - Hadisin meşhur yahut aziz olması.
4- Hadisin vurûd zamanı ile ilgili tercih
sebepleri:
a- Hadislerden birinin Medenî, diğerinin Mekkî
olması. Medenî hadis, Mekkî hadise tercih edilir.
b- Hz. Peygamber'in yüceliğine dalalet eden
hadis, zayıflığa delalet eden hadise tercih olunur.
c- Hadislerden birinin hafifletici, diğerinin
şiddetli unsurları ihtiva etmesi halinde, birincisi tercih
olunur.
5- Hadisin lafzı ile ilgili tercih sebepleri:
a- Lafzı hâs olan hadis, lafzı âmm olana
tercih edilir.
b- Lafzı hakikat olan hadis, mecaz olana tercih
olunur.
6- Hükümle ilgili tercih sebepleri:
a- Haramlığa (tahrime) delalet eden hadîs,
ibaha yahut vücûba delalet eden hadise tercih olunur.
b- Hadde delalet eden hadis, haddin nefyine delalet
edene tercih olunur .
7- Haricî bazı hususlarla ilgili tercih
sebepleri:
a- Kur'an'ın zâhirine uyan hadis tercih edilir.
b- Bir başka sünnete yahut kıyasa, yahut
ümmetin veya Raşid Halifelerin amellerine uyan hadis tercih edilir.
(Suyutî, Tedribu'r-Ravi, Medine, 1972, Neşr: Abdülvehhab
Abdüllatif, II, 198-202) .
Sabahaddin YILDIRIM