Şamil | Kategoriler | Konular
Sebilullah
SEBÎLÛLLAH
Allah yolu. Fî edatı ile "Allah yolunda"
anlamında, kendisine zekât verilmesi caiz olan bir sınıfı
ifade eder. Bununla Allah yolunda cihad edenler kastedilir. Kur'ân-ı
Kerîm'de, zekât verilecek sekiz sınıf bildirilirken; "Zekâtlar
ancak fakirlerin, miskinlerin..., Allah yolunda cihad edenlerin ve
yolcuların hakkıdır" (et-Tevbe, 9/60) buyurulur.
Allah için savaşa hazırlanmak veya
savaşta olanlara silâh temin etmek, bunları donatmak ve ihtiyaçlarını
karşılamak için de zekât verilir.
Ebû Hanîfe ve Ebû Yusuf'a göre, zekât ancak
mücahitlerin yoksul olanlarına verilir. İmam Şâfiî ve
İmam Mâlik'e göre ise bu konuda mücahitler arasında
zengin-yoksul ayırımı yapılmaz.
Hanbelîlere ve bazı Hanefîlere göre hac da
"Allah yolunda" olmak demektir. Bu yüzden haccetmek isteyen
kimselere zekât verilebilir. Çünkü, İbn Abbas (r.anhümâ)'dan
rivayet edildiğine göre; "Bir kimse devesini Allah yoluna
vakfetmiş, karısı ise haccetmek istemişti. Hz.
Peygamber, kadına; "O deveye binerek haccet, çünkü hac da
"fî sebîlillah (Allah yolunda)" sayılır"
buyurmuştur" (Ebû Dâvud, Menâsik, 79; ez-Zühaylî, el-Fıkhul-İslâmî
ve Edilletüh, Dimaşk 1405/1985, II, 874). Ancak nafilelerde
genişlik bulunduğu için nâfile hac için zekât verilemez.
Diğer yandan büyük Hanefî hukukçusu
el-Kâsânî (ö. 587/1191), el-Bedâyi' adlı eserinde "fî
Sebîlillah (Allah yolunda)" sınıfını "Allah'a
yaklaştıran bütün işler" olarak tefsir etmiştir.
Bu yüzden Allah'a itaat ve hayır yolunda bulunan kimseler, ihtiyaç
sahibi ise bu sınıfa girer (el-Kâsanî, el-Bedâyi', Beyrut
1394/1974, II, 45).
İmam Mâlik şöyle demiştir: Allah
yolları çoktur. Fakat burada "Allah yolu"ndan cihad anlamının
kastedilmiş bulunduğunda ihtilaf edildiğini bilmiyorum (ez-Zühaylî,
a.g.e., II, 876; Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslâm İlmihali,
İstanbul 1991, s. 544).
Hamdi DÖNDÜREN