Şamil | Kategoriler | Konular

Livata

LİVÂTA

Erkek erkeğe cinsel ilişkide bulunma.

İslâm dininde zina, fahişelik gibi bir
hayasızlık örneğini teşkil eden livâta da,
kesinlikle yasaklanmıştır. Livâtaya, oğlancılık
veya homoseksüellik de denir. Livâta, insan şahsiyetine ve
haysiyetine hiç bir şekilde yaraşmayan ahlâkî suçlardan
biridir.

Hz. Lût (a.s), sapıklığın, ahlâksızlığın,
edepsizliğin en adîsi olan livâtanın yaygın olduğu
Sedum halkına peygamber olarak gönderilmiştir. Sedum halkı,
daha önceki milletlerde görülmeyen bu ahlâksızlık suçunda
çok ileri gitmişti. İffet, namus ve hayânın
unutulduğu bu toplumda Lût (a.s) gibiler, onların bu tür
ahlâksızlıklarına engel olmak istemişler, ancak
susturulmuş ve etkisiz hale getirilmişlerdi.

Sedum halkının ahlâksızlık ve
edepsizliğini ifade eden ayette şöyle buyurulur: "Lut'u da
hatırla. Hani o, kavmine şöyle demişti: Âlemlerde hiç
kimsenin sizden önce yapmadığı bir
hayasızlığı mı yapıyorsunuz?" (el-Ankebût,
29/28). Ancak diğer ayetlerde, bunların yaptığı kötülüklerin
cezasız kalmadığı vurgulanarak, gökten gelen acı
bir azab ile yerle bir edildikleri belirtilmiştir.

Livâtanın veya başka bir deyişle
homoseksüelliğin İslâm hukukundaki cezası, bazı
fakihlere göre zina cezasıdır. Öte yandan, hakimin, bu kötü
durumdan insanları alıkoymak için toplumun yararına göre
ceza verebileceği görüşünü savunanların yanında,
livâta işini yapan ve yapılanın öldürülmesi gerektiği
görüşünde olan İslâm fıkıhçıları da
vardır.

Mefâil HIZLI

LİVÂÜ'L-HAMD

Hamd sancağı; kıyamet günü insanların
altında toplanacakları sancak; Hz. Peygamber'in
sancağı. Kıyamet günü övgü ve şeref Hz.

Peygamber'e ait olacağı için, onun ümmetini
toplayacağı sancağın ismi "Hamd sancağı"
diye isimlendirilmiştir.

"Gecenin bir kısmında da sana mahsus
olmak üzere, onunla (Kur'an) gece namazı kıl. Umulur ki Rabbin
seni bir Makam-ı Mahmud'a gönderir" (el-İsrâ, 17/79). Bu
ayeti kerimede geçen makam-ı mahmud, ahiret günü Hz. Peygamber'e
verilecek şefaat makamı olarak tefsir edilmiştir. Nitekim
bir hadisi şerifte Hz. Peygamber makam-ı mahmudun ne
olduğunu soran sahâbiye "o şefaattir" diye cevap
vermiştir (Ahmed b. Hanbel, II, 444). Bu açıdan
değerlendirildiğinde hamd sancağının,
şefaatla alâkası ortaya çıkmaktadır. Ebû Saîd
el-Hudrî (r.a), Hz. Peygamber (s.a.s)'in şöyle buyurduğunu
rivayet etmiştir: "Öğünmek için söylemiyorum, ben
Âdemoğullarının efendisiyim! Kıyamet gününde ilk
diriltilecek benim. Öğünmek için söylemiyorum; ilk şefaat
isteyen ve şefaati ilk kabul edilenim. Öğünmek için
söylemiyorum; kıyamet gününde hamd sancağı benim elimde
olacaktır" (Tirmizî, Menâkıb, I; İbn Mâce, Zühd,
37; Dârimî, Mukaddime, 8; Ahmed b. Hanbel, I, 281, 295, III, 14, 4).

Hamd sancağı Hz. Peygamber'e ait olan hususi
özelliklerdendir. Bir rivayete göre diğer peygamberlerde bulunmayan,
yalnızca Hz. Peygamber'e ait olan bu sancak altında Âdem (a.s)'den
kıyamete kadar bütün müminler toplanacaklardır (Mübarekfürî,
Tuhfetü'l-Ahvezî, Beyrut t.y, IV, 130).

Zübeyr TEKKEŞİN


Konular