Şamil | Kategoriler | Konular

Hayvan kesmek

HAYVAN KESMEK

İslâm'da eti helal olan hayvanları şer'î
ölçülere göre boğazlamak. Arapçada eti yenilen hayvanı
kesmek ve boğazlamak anlamında kullanılan üç terim vardır.
Bunlar zebh, nahr, tezkiye. Zebh; boğazlamak, hayvanın
boğazına bıçak vurup damarlarını kesmek demektir.
Boğazlanmış veya boğazlanacak hayvana da "zebîh"
veya "zebîha" denir. Ancak bu terim daha çok sığır,
koyun ve keçi gibi hayvanların çene altından meşrû
şekilde kesimini ifade eder (es-Serahsî, el-Mebsût, Beyrut, t.y,
XII, 3; el-Mevsilî, el-İhtiyâr, İstanbul 1984, cz. V, 9). Kur'ân-ı
Kerîm'de bu çeşit kesime yer verilir: "Allah size bir
sığır kesmenizi (zebhi) emrediyor" (el-Bak,ara, 2/67).
"Ve İbrahim'e oğulunun yerine fidye olarak büyük bir (koç)
kurbanlık verdik" (es-Saffât, 37/ 107).

Nahr; bir hâyvanı göğsü üzerinden bıçak
vurup, boğaz damarlarını kesmek, demektir. Bu, deve cinsi
hayvanın kesim şeklidir. Deveyi çene altından kesmek (zebh)
mekruh olduğu gibi, koyun ve sığır cinsini de göğsü
üzerinden kesmek (nahr) mekruhtur. Ancak bununla birlikte etleri
yenilebilir (el Mevsilî, a.g.e., cz. V, 11; el-Fetâvâ-i Hindiyye, V,
288).

Tezkiye; ise, gerçek kesimi veya av tüfeği
üzerine besmele çekmek gibi hükmî kesimi kapsamına alır.

Kesimin meşrûiyeti Kitap, Sünnet ve icmâ
delillerine dayanır: "Ölü, kan, domuz, Allah'tan başkası
adına kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yukarıdan
yuvarlanmış, süsülmüş, canavar
yırtılmış olup da ölenler, dikili taşlar
üzerinde onlar adına kesilen hayvanlar. Üzerinize haram kılınmaştır"
(el-Mâide, 5/3). "O halde Allah'ın âyetlere inanıyorsanız,
üzerine O'nun adı anılan hayvanlardan yiyin " (el-Mâide,
5/5). İlk âyette sayılan hayvanlardan eti yenilenler, ölmeden
önce yetiştirilerek meşrû şekilde kesilirse helal olurlar.

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

"Hayvanı keseceğiniz vakit, bıçağı
keskinletiniz ki ona rahat ettiresiniz" (İbn Mâce, Zebâih, 3).
"Hayvan kan akıtan her şeyle kesilir. Üzerine de Allah'ın
ismi anılırsa o kesileni yiyiniz. Yalnız diş ve
tırnak müstesnadır. Sebebi şudur diş bir kemiktir,
tırnak ise Habeşlilerin kesme âletidir" (Buhârî, Zebâih,
15; Tecrid-i Sarih Tercümesi, VII, 426)

Kesimin meşrû sayılması için gerekli
şartlar:

a. Kesenin müslüman veya ehl-i kitaptan olması.
Âyette; "... ancak usulüne göre kestikleriniz müstesna"
buyurularak, mü'minlere hitab edilmiştir (el-Mevsili, a.g.e, cz.
V,10). "Bugün size temiz olanlar helal kılındı. Kitap
verilenlerin (Ehl-i Kitap) yemeği size, sizin yemeğiniz de
onlara helâldir" (el-Mâide, âyet, 5/5).

İslâm, kestiğinin yenilmesi konusunda ehl-i
kitabı yani Hristiyan ve yahudileri müşrik ve münkirlerden ayrı
tutmuştur. Çünkü ehl-i kitap temelde vahye, peygamberliğe ve
genel anlamda dinin aslına inandıkları için mü'minlere
daha yakındır. "Ehl-i kitabın yemeği"
ifadesi, onların her türlü yemeğini kapsamına alır.
Kestikleri hayvanlar da buna dahildir. Ancak leş, akan kan ve domuz
eti gibi bizzat haram olanlar bundan müstesnadır. Bunlar
haramdır. Diğer yandan kestikleri hayvan üzerine Mesîh,
Üzeyir, haç ve benzeri, Allah'tan başkasının ismini
zikretmemeleri de gereklidir (el-Kâsânî, Bedâyîu's-Sanayî, V, 45;
İbn Rüşd, Bidâyetü'l-Müctehid, cz.1, 365 vd; el-Cezîrî,
Kitabü'l-Fıkh alel-Mezâhibi'l-Erbaa, 11, 22 vd.; el-Kardâvî,
İslâm'da Helal ve Haram, terc. Ramazan Nazlı, İstanbul
1967, s. 64 vd.).

b. Besmele çekmek. İslâm, bir hayvanı
keserken üzerine Allah'ın adının anılması
prensibini getirmiştir. Başka ilâh anılarak, putlar
adına veya kasten besmele terkedilerek kesilen hayvanın etini
haram kılar. "Kesilirken üzerine Allah'ın adı
anılmayan hayvanları yemeyiniz" (el-En'am, 6/121). Hz.
Peygamber (s.a.s): "Allah'ın adı anılarak, kanı
akıtılan hayvanın etini yeyiniz"(Buhârî, Zebâih,
20) buyurmuştur. Hz. Aişe'den şöyle dediği
nakledilmiştir: "Bir grup insan Allah Rasûlüne gelerek şöyle
dediler: Bazı kimseler bize et getiriyor. Fakat biz, bu kesilen
hayvanın üzerine Allah'ın adının anılıp
anılmadığını bilmiyoruz". Hz. Peygamber
cevaben: "Üzerine besmeleyi çekip, ondan yeyiniz" buyurdular.
(Buhârî, Zebâih, 21; İbn Mâce, Zebâih 4).

Âyette, üzerine Allah'ın adı
anılmayanı yememek emredilirken, bazı hadislerde konuya
esneklik getirilmesi, değişik görüşlerin ortaya çıkmasına
yol açmıştır. İslam hukukçularının çoğunluğuna
göre, hayvanı keserken besmele hatırlanırsa, çekmek farzdır.
Fakat unutulduğu zaman eti yenilir. Bunlara göre sadece kasden
terkedilince, kesilen hayvanın eti yenmez. İbn Abbas'tan rivayet
edildiğine göre, bir gün hayvan kesen, fakat besmeleyi unutan
birisinin durumu sorulduğunda şöyle demiştir: "Aziz
ve Celîl olan Allah'ın adı, her müslümanın kalbinde
mevcuttur. Onun kestiğini yeyiniz" (Buhârî, Zebîrih, 9; Ebû
Dâvûd, Sayd, 2; el Kasânî, a.g.e., V, 47; Mevsılî, cı. V,
9).

Şâfiîlere göre, hayvan kesilirken üzerine
besmele çekmek sünnettir. Âyette, haram kılınan şeyler;
leş, akıtılmış kan ve domuz eti olarak
sayılmış, kesilirken besmele terkedilen hayvan
zikredilmemiştir (el-En'âm, 6/145). Hz. Peygamber bu üç şeyin
dışındakilerin haram
kılındığını söylemekle yükümlü tutulmuştur.
Kesilen bir hayvanın haram olması, üzerine Allah'tan başkasının
adını anma yüzündendir (el-Kâsanî, a.g.e., V, 46).

Mâlîkî ve Zâhirîler ise "Kesilirken üzerine
Allah'ın adı zikredilmeyen hayvanların etini yemeyiniz"
(el-En'âm, 6/121) âyetinde unutma veya terketmeden söz edilmediği
için, besmeleyi mutlak olarak farz kabul ederler. Bu prensiple çelişen
Hz. Âişe'nin naklettiği yukarıda zikrettiğimiz hadisi
de neshedilmiş sayarlar (Muhammed Fevzî, el-Fıkhu'l-İslâmî,
Dimaşk 1977-79, s. 663, 664).

c. Kesim şekli. Hayvanın nefes ve yemek
borusu ile iki şah damarının (vedec) kesilmesi gerekir. Ebû
Hanîfe'ye göre, bunlardan üçünün kesilmesi yeterlidir. Ebû Yusuf'a
göre ise, nefes ve yemek borusu ile iki damardan en az birinin kesilmesi
gerekir (el-Mevsılî, cz. V, 110, el-Fetâvâ-i Hindiyye, V, 287).

Kurban niyetiyle Allah rızası için,
usûlüne göre kesilen büyük ve küçük baş hayvanın
sevabı, istenilen bir müslümana bağışlanabilir.
Mezar ve türbelere veya bir kimseyi karşılamak için kesilecek
kurbanda Allah'a ortak koşma belirtilerinden sakınmak gerekir.
Kurban bir takım nimetlere kavuşmanın şükrü olarak
Allah rızası için kesilir. Misafire ikram etmek için hayvan
kesimi câizdir.

HAMDİ DÖNDÜREN


Konular