Şamil | Kategoriler | Konular

Fersah

FERSAH

Bir mesafe ölçüsü, Farsça "fersenk"
kelimesinden Arapça'ya "fersah" şeklinde geçmiştir.
Kâmûs-u Osmânî'de bu kelime: "Üç mil uzunluğundaki
mesafeye denir" diye tarif edilmiştir.

Hem maddî hem de manevî şeyler için kullanılır.
Maddî olmayan şeyler için kullanıldığında
genellikle mükerrer olarak gelir. Meselâ: "Falanca kimse ustasını
fersah fersah geçmiştir" denir (M. Zeki Pakalın,
Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimler sözlüğü, Fersah maddesi).

Kuzey İran lehçelerindeki bir şekilden Arapça'ya
geçmiş bir tabir olup, fars, frasang, pehl ve farsang şeklinde,
İran'da kullanılan bir yol ölçüsü olup, aşağı
yukarı at ile bir saatte gidilen mesafeye denktir.

Altı bin zirâ' veya zirâ'ı resmî (1,0387
m.) den ibaret olan bir fersah, 6232, 2 m.ye tekâbül eder. Arap fersahı
3 mil veya 12000 zürrâ-5762,7 m. idi." (CL. HUART, Fersah, İA
c. IV, İstanbul 1948 s.574)

Fersah; çok eski bir mesafe ölçüsü olması
hasebiyle ve henüz metrenin bilinmediği bir dönemde kullanıldığı
için, bugün metre cinsinden karşılığını
tam olarak tesbit etmek zordur. Ancak yaklaşık bazı
rakamlar vermek mümkündür.

Yukarda bir fersahın 6232,2 m.ye, bir Arap
fersahının da 3 mil yani 5762 m. olduğu belirtiliyor.
Ayrıca deniz fersahının 5555 m., kara fersahının
da 4444 m. olduğu söyleniyor. Aradaki farkın, hesaplamada esas
kabul edilen ölçüden kaynaklanması muhtemeldir. Örneğin
deniz mili 1853 m., kara mili ise 1609 m.dir. Buna göre bir deniz fersahı
(1855 x 3) 5559 m., bir kara fersahı da (1609x3) 4827 m.dir.

Sonuç, yuvarlak bir rakamla ifade edilmek istenirse,
bir fersahı beş km kabul etmek en pratik yoldur.

Ashab (r.a.)'dan bize ulaşan haberlerle, müslümanların
fersahı günlük hayatlarında ve serî konularda kullandıklarını
görüyoruz. Meselâ Yahya b. Yezîd el-Hünâî, Enes b. Mâlik'e namazı
kısaltma meselesini sorduğunda, O'nun şu cevabı
verdiğini bildiriyor:

"Resulullah (s.a.s.), üç mil yahut üç fersah (üç
mil yahut üç fersah di ye tereddüd eden, seneddeki Şu'be'dir)
mesafeye gitmek üzere yola çıktığı zaman,
namazı iki rekat kılardı" (Müslim, Müsâfîrîn, 12;
Dâvûd, Sefer, 2).

Bir diğer rivayette şöyle denilmektedir:

"İbn Ömer ve İbn Abbas (r.a.), dört
"berîd"lik bir mesafede namazı kısaltırlar ve
iftar ederlerdi. Bu mesafe onaltı fersahtır" (Buhâri,
Taksir, 4).

Abdullah İbn Abbas'ın, Mekke ile Tâif, Mekke
ile Usfân veya Mekke ile Cidde arasındaki gibi bir mesafede
namazı kısaltarak kıldığı haberi Mâlik'e
ulaştığı zaman şöyle demiştir:

"Bu mesafe dört "berîd" dir (16 fersah)
ve bana göre namazın kısaltıldığı en güzel
mesafedir" (İmam Mâlik, Muvatta', Kasrü's-Sala, 3).

Halid ERBOĞA


Konular