Şamil | Kategoriler | Konular
Ebu leheb
EBÛ LEHEB
(?/2 - ?/624)
Hz. Peygamber'in amcası, aynı zamanda onun en
şiddetli düşmanı.
Kureyş eşrafından ve Peygamber
efendimizin amcası olan Ebû Leheb'in asıl adı, Abdüluzzâ
b. Abdulmuttalib b. Hâşim'dir. Onun için "Alev babası"
(yani cehennemlik) manasına gelen Ebû Leheb lâkabı müslümanlar
tarafından kullanıldığı gibi Kur'an'da da geçmektedir.
Kendisi, Hz. Peygamber'e ve güçsüz müslümanlara
eziyetler eder, karısı Ümmü Cemil binti Harb da Rasûlullah'ın
geçeceği yollara dikenler atardı. Peygamber efendimiz, "Önce
en yakın akrabanı uyar!" (eş-Şuarâ', 26/214)
veya "Emrolunduğunu açık açık anlat!" (el-Hicr,
15/94) âyeti nâzil olunca Safâ tepesine çıkarak Mekkelileri
uyarmıştı. Bu sırada Ebû Leheb yerden bir çakıl
alarak Hz. Peygamber'e fırlatmış ve, "Kahrolasıca
(tebben lek)! Bizi bunun için mi topladın?!" demişti.
Bunun üzerine şu âyetleri ihtivâ eden Tebbet Sûresi nâzil oldu:
"Ebû Leheb'in elleri kurusun, kendisi de kahrolsun! Malı ve
kazandığı kendisine fayda vermedi. Yakında kendisi
alevli ateşe atılacak. Karısı da boynunda hurma
lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde odun
taşıyacaktır." (Tebbet, 111/ 1 vd.)
Şurası dikkat çekicidir ki Mekke müşrikleri
arasında Kur'an-ı Kerim'de ismi açıkça zikredilerek
lânetlenilen tek kişi, Ebû Leheb'tir ve Hz. Peygamber'in öz amcası
olması ona hiçbir fayda sağlamamıştır.
Daha sonraki dönemlerde de hep İslâm'a karşı
müşriklerin yanında, hattâ başında yeralan Ebû
Leheb, bazı rivâyetlere göre hasta olduğu için, bazı rivâyetlere
göre ise kızkardeşi Âtike'nin gördüğü kötü bir rüya
sebebiyle Bedir harbine bizzat iştirak etmemiş, ancak yerine
ücretini vererek bir asker göndermiştir. Bedir hezimeti kendisine
haber verildiği zaman son derece üzülmüş, yedi gün gibi çok
kısa bir süre sonra da Mekke'de ölmüştür. Ölümünde oğulları
dahi cesedini kaldırmaya yanaşamamışlar,
kokuşuncaya kadar ortada kaldıktan sonra merasim yapmadan
alelacele gömmüşlerdir.
Ebû Leheb, son derece zengin, iri cüsseli, kırmızı
yüzlü, çabuk hiddetlenen birisi idi.
Ahmet ÖNKAL