Şamil | Kategoriler | Konular

Dügün

DÜĞÜN

Evlilik münasebetiyle düzenlenen tören ve merasimler.
Yeni bir hayat başlangıcı demek olan evlenmelere düğün
adı altında düzenlenen eğlence ve törenlerle, neşe
ve sevinç içinde girilmesi, dünyanın hemen her yerinde âdet
halindedir. Ancak düğün gelenek ve âdetleri milletlere hatta
yörelere göre değişiklik gösterir.

Evlilik gibi mühim bir hadisenin başlangıcı
olan düğün konusunda İslâm'ın görüşü sorulagelmiştir.
İslâm öncesi Arap örfünde bulunan düğün âdeti, İslâmî
dönemde de düzeltilerek ve İslâm'a uymayan yönleri kaldırılarak
muhafaza edilmiştir. Rasûlullah (s.a.s.) zamanında uygulanan düğün
adeti bizim için en güzel örnektir. O halde bu konudaki sünnetleri
iyice öğrenmeli ve uymalıyız.

Evlenen çiftlerin yeni hayata neşe içinde
geçmeleri, eş-dost ve akrabalarının, hatta tüm din kardeşlerinin
bu sevinçlerinde onlara katılabilmeleri için düğün yapmayı
Hz. Peygamber (s.a.s.) tavsiye etmiştir. Rasûlullah (s.a.s.) yeni
evlenen Abdurrahman b. Avf'a: "Düğün yap, bir koyunla da olsa
ziyafet ver. " buyurmuştur. (Buhari, es-Sahih, VI,142) İslâmî
bir düğün nasıl olmalı, sorusuna gelince; bu sorunun
kesin cevabı verilmiş ve İslâmî bir düğünün
hudutları hiçbir zaman kesin olarak çizilmiş değildir. Bu
nedenle de dünyanın her yanındaki müslümanlar arasında,
İslâm'a uygun olsa da, düğünlerde farklılıklar görülmektedir.
Yani müslümanlar müşterek bir düğün şekline sahip
değildirler ve bunda da herhangi bir, mahzur yoktur. '

Düğün ve düğün esnasında uyulacak
esas; her işimizde olduğu gibi helâl ve haram sınırını
gözetmektir. Düğünlerimizde harama kaçmamak kaydıyla,
kadınlar ve erkeklerin birbirlerine karışmaması, içki
içilmemesi şartıyla eğlenebilirler. Düğünlerde tef*
çalınması, şarkı söylenmesi de Peygamberimiz (s.a.s.)'in
tasvip ve teşvik ettiği şeylerdendir. Hz. Âişe (r.a.)'dan
rivâyet olunan bir hadîste Rasûlullah (s.a.s.) Ensar'dan bir kadının
düğününden dönen Hz. Âişe (r.a.)'ye: "Yâ Âişe
herhalde düğününüzde eğlence (çalgı) yoktu, halbuki
Ensar eğlenceyi sever." buyurmuştur. Bir başka rivâyette
de: "Tefe vuracak ve şarkı söyleyecek bir cariye
göndermediniz mi?" buyurunca Hz. Âişe "(Şarkı
olarak) ne söylesin ya Rasûlallah?" demiş, Rasûlullah (s.a.s.)
de: "Size geldik size geldik... " diye başlayan bir kaside
okumuş ve "Bunu okusun" buyurmuştur (Mansur Ali
Nasıf, et-Tac, II-130). Bir başka hadiste de Hz. Peygamber (s.a.s.):
"Helâl ve haram nikâh arasındaki fark (helâlinde) tef ve ses
(şarkı) bulunmasıdır. " buyurmuştur. (aynı
eser).

Düğünlerimizde makûl ölçüde
şarkıya ve çalgıya izin verilmişse de bu gibi
şeylerde aşırıya kaçmak insanı harama düşme
tehlikesiyle karşı karşıya bırakır.
Ayrıca, düğünlerde okunacak şarkıların
muhtevası inançlarımıza aykırı olmamalı ve
isyana, harama teşvik etmemelidir. Çünkü harama vesile olan her
şey haramdır.

Habil NAZLIGÜL


Konular