Şamil | Kategoriler | Konular

Bı'r-ı maune olayı

Bİ'R-İ MÂUNE OLAYI

Amiroğulları yurdu ile Süleymoğulları
yurdu arasında bulunan Maune kuyusunun yakınında ashabdan
yetmiş eğitici ve tebliğcinin şehit edildiği olay.

Hicret'in dördüncü yılında Uhud
savaşından dört ay sonra Necid Reisi Ebû Berâ' Medine'ye
geldi. Hz. Peygamber (s.a.s.)'den kendi kavmini irşad etmeleri için
mürşidler istedi. Hz. Peygamber (s.a.s.) durumdan şüphelendi:
"Göndereceğim kişiler hakkında Necid halkından
endişe ederim" buyurdu. Ebû Berâ': "Onları ben
himayeme aldıktan sonra Necid halkından hiç biri dokunamaz"
diye teminat verdi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.s.) Ebû Berâ'nın
yeğeni Âmir b. Tufeyl'e bir mektup yazdı. Amir, amcası
adına kavmini idare ediyordu. Daha sonra Resulullah (s.a.s.) Münzir
b. Amr başkanlığında ashabından yetmiş
kişilik bir heyet gönderdi. Bunlar ashab-ı suffeden olup kurra
idiler.

Heyet, Bi'r-i Mâune'ye varınca korkunç bir
ihanetle karşılaştılar. Amir b.Tufeyl, Hz. Peygamber.
(s.a.s.)'in göndermiş olduğu mektubu bile okumadan mürşidlerin
etrafını büyük bir ordu ile kuşatmıştı.
Kendi kabîlesi, Ebî Berâ'nın himayesine aldığı mürşidleri
öldürmek istemediğinden, başka kabîlelerden kuvvet toplamıştı.
Müslümanlar kuşatıldıklarını anlayınca
kılıca sarıldılar ve: "Biz, Resulullah (s.a.s.)'in
gönderdiği mürşidleriz. Sizinle hiç bir ilgimiz yok"
dedilerse de söz anlatamadılar. Mürşidler: "Allah'ım!
Resulü'ne durumumuzu haber verecek senden başkasını
bulamıyoruz, selamımızı ona sen ulaştır.
Allah'ım! Rasülün vasıtasıyla kavmimize haber ver ki; biz
Rabbimiz'e kavuştuk. Rabbimiz bizden hoşnud oldu ve bizi de
hoşnud kıldı." diyerek hallerini Allah'a
arzetmişler ve insafsız düşman kılıçlarıyla
Rablerine kavuşmuşlardır. Allah bu sevgili
kullarının isteklerini yerine getirerek vahiy meleği
Cebrail'i Hz. Peygamber (s.a.s.)'e göndermiştir. Cebrail: "Onlar
Rab'lerine kavuştu. Rab'leri onlardan hoşnut oldu ve kendilerini
de hoşnut kıldı." diye durumu Hz. Peygambere
bildirmiştir.

Rasûlullah (s.a.s.) durumdan haberdar olunca çok
üzüldü. Hemen bir hutbe irade ederek olayı ashabına bildirdi.
Allah'a hamd-u senâ'dan sonra şöyle dedi: "Kardeşleriniz
müşrikler tarafından kuşatılıp şehit
edildiler. Hiç biri sağ bırakılmadı. Onlar Allah'dan
hoşnut oldular, Allah da onlardan hoşnut oldu. "

Rasûlullah (s.a.s.) kendisine bu acı haberin
ulaştığı gece sabah namazının ikinci
rekatında rukûdan doğrulunca:

"Allah'ım! Onların durumlarını
sana havale ediyorum. Ey Allah'ım! Onların
yıllarını Yusuf Peygamber'in kıtlık
yılları gibi çetin yap, başlarına darlık getir.
" diye beddua etmiş ve buna beş vakit namazlarında bir
ay müddetle devam etmişti. Cemaatin de arkasında "âmîn"
dediği Rasûlullah (s.a.s.)'in bu duası kabul olmuştur.

Durak PUSMAZ


Konular