Şamil | Kategoriler | Konular

Beyyine

BEYYİNE

Delil, hüccet, bürhan.

Beyyine Kur'ân'da yirmi kez tekrarlanır ve genel
olarak şu mânâlara gelir:

1- Kur'ân veya Hz. Muhammed:

"Böyle iken kitap verilenler ayrılmadılar
da ancak kendilerine apaçık bir hüccet (beyyine) geldikten sonra (bozuk
itikadlarından) ayrıldılar" (el-Beyyine, 98/1,4;
el-En'âm, 6/I57; Muhammed, 47/14).

2- Delil, hüccet: "De ki şüphesiz bana
Rabbim'den apaçık bir hüccet verilmiştir. " (el-En'âm
6/57, el-A'râf, 7/85; Hud, 11/17, 28, 88; Tâhâ, 20/133; Fâtır,
35/40).

3- Mucize: "Semûd kavmine de kardeşleri Sâlih'i
gönderdik, dedi ki: Ey kavmim Allah'a kulluk edin, sizin ondan başka
ilâhınız yoktur. "Size Rabbınız'dan apaçık
bir mucize gelmiştir. " (el-Arâf, 7/73,105; el-Enfal, 8/41-42;
Hud, 11/53, 63).

4- Apaçık bir işâret, ibret: "Andolsun
ki aklını kullanacak bir kavim için biz orada apaçık bir
nişâne, bırakmışızdır. " (el-Ankebut,
29/35).

Hadislerde beyyine lâfızları daha çok
"dâvâsını ispat için delil getirmek ve şahit"
anlamlarında kullanılmıştır. Meselâ en-Nur
sûresi altıncı âyet olan lian âyetinin sebeb-i nuzûlü olan
hâdisede, Rasûlullah (s.a.s.), karısına zinâ isnâdında
bulunan ancak ispat için dört şahit getiremeyen Hilâl b. Umeyye'ye:
"Dört şâhidini (beyyine) hazırla yahut sırtına
hadd (i kazif) vurulur. " buyurmuşlardır. (Tecrid-i Sarih
Tercümesi, XI, 140-141).

Nikâhta bulunması gereken şâhiter de
hadîste beyyine olarak isimlendirilmiştir: (Beyyine (şahit)'siz
nikâh olmaz. " (Tirmizî, Nikâh, 16).

Hadislerde beyyine delil, ispat mânâsına da
kullanılmıştır. Rasûlullah (s.a.s.) şöyle
buyurur: "Eğer insanlar mücerret dâvâlarıyla (heyyinesiz,
şahitsiz) hak kazanacak olurlarsa kavmin malları canları zâyi'
olur. (Binâenaleyh müddeîden beyyine isteyiniz). Müddea aleyhe de (yemin
tevcih ettiğinde) Allah adına (yalan yere) yemin etmenin
fenalığını hatırlatın ve ona: Allah'ın
ahdini ve kendi yeminlerini az bir paraya değişenler yok mu,
işte bunların Âhirette hiç nasibi yoktur. " (Âlu
İmrân, 3/77) âyetini okuyunuz" (Tecrid-i Sârih Tercümesi,
XI, s. 65-66).

Habil NAZLIGÜL


Konular