Şamil | Kategoriler | Konular

Belva-ı amme

BELVÂ-İ ÂMME

Belvâ, musibet, zahmet, ıztırap,
meşakket, güçlük gibi anlamlara gelir. Âmme, ise bütün, herkes,
umûm demektir. Buna göre "belvâ-i âmme" herkesi kapsayan meşakkat
ve güçlük demektir.

Terim olarak belvâ-i âmme; kaçınılması
güç, umûmun mübtela olduğu bir şey hakkında husûsî
bir hüküm verilmesidir.

Dinimiz kolaylık dinidir. Kur'an-ı Kerîm'de:
"Allah sizin için kolaylık ister, zorluk değil ", (el-Bakara,
2/185) buyurulur. Bu nedenle "belvâ-i âmme" fıkhın
fer'î kaynaklarından biri olmuştur. Müslümanların çoğunun
uğradığı güçlük ve meşakkatler bu kaideye
dayanılarak hafifletilmiştir. Bunlardan birkaç misal verelim:

Sokakta elbisemize sıçrayan ve korunması mümkün
olmayan su ve çamur damlalarıyla namaz kılmanın caiz
olması;

Özürlü kimselerin özürleri sebebiyle bulaşan
pislikle namaz kılmalarının caiz olması;

Çocukların öğrenmek için abdestsiz olarak
Kur'an-ı Kerîm'i ellerine almalarının caiz olması;

Binalardaki tuvaletlerde tuvalet esnasında ön ve
arkayı kıbleye çevirmenin caiz olması; (İbn Nüceym,
el-Eşbâh ve'n-Nezâir, Kahire 1968, s. 76-77).

Doktor ve sağlık görevlilerinin tedâvî
için kadın ve erkeklerin avret mahallerine bakmalarının
caiz olması gibi.

Ancak hakkında nas olan hükümler "belvâ-i
âmme" sebebiyle kolaylaştırılamaz. İnsanın
idrarı elbisesine bulaşır, bunda belvâ-i âmme vardır,
diye idrarın necis olmadığına hükmedilemez, çünkü
bu konuda nas vardır. (Atıf Bey, Mecelle Kavâid-i Kulliyye
Şerhi, İstanbul 1327, s. 25).

Durak PUSMAZ


Konular