Şamil | Kategoriler | Konular

Azıl

AZİL

Azil, arapça bir kelime olup, ayırmak ve
uzaklaştırmak anlamına gelir. Terim olarak ise; kadın
hamile olmasın diye erkeğin menisini dışarıya
atmasıdır. Azil; İslâm'dan önce ve İslâmî devirde
iki sebeple yapılıyordu: Ya cariye gebe kalmasın diye buna
başvurulur (çünkü gebe kalan cariye satılmaz); yahut hür
olan kadın gebe kalmasın veya memedeki çocuğa bir zarar
gelmesin diye yapılırdı. Hz. Peygamberin azil hakkında
çeşitli hadisleri vardır. Kendisine azlin hükmü sorulduğunda;
"O gizli ve'ddir"demiştir. (Müslîm, Nikâh, 141; İbn
Mâce, Nikâh, 61) Burada ve'd; kız çocuğunu diri diri mezara gömmek,
demektir. Ancak daha sonra Allah Resulu'nun azle izin verdiği
anlaşılıyor.

Câbir (r.a.)'den şöyle dediği
nakledilmiştir: "Bizim cariyelerimiz vardı ve onlardan azil
yapıyorduk. Yahudiler, işte küçük mev'ûde yani çocuğu
diri diri toprağa gömme budur, dediler. Bunun üzerine mesele
Resulullah (s.a.s.)'a soruldu: "Yahudiler yalan söylemiş,
eğer Allah onu yaratmak istese onu sen reddedemezdin" buyurdular.
(Ebû Dâvûd, Nikâh, 48; Nesaî, Nikâh, 55; Ahmed b. Hanbel, III, 22,
49, 51) Ebû Saîd el-Hudrî ve Enes b. Mâlik'ten de aynı nitelikte
hadisler nakledilmiştir. Yine Câbir (r.a.) şöyle demiştir:
"Biz Resulullah (s.a.s.) devrinde Kur'an inerken azil yapıyorduk.
Eğer ondan bir şey yasak edilecek olsa bizi Kur'an nehyederdi"
(Buhârî, Kader, 4), Müslim'in rivayetinde "Bu, Resulullah'ın
kulağına vardı, fakat bizi ondan nehyetmedi" ilâvesi
vardır.

Yukarıdaki hadislerden ilki azlin çirkin bir iş
olduğuna delâlet eder. İbn Hazm bunu esas alarak azli haram
saymıştır. İslâm hukukçularının büyük
çoğunluğu ise; diğer hadislere dayanarak, bir erkeğin
hür olan karısının izni ile, cariyenin ise izni
olmaksızın dahi azil yapmasının câiz olduğunu söylemişlerdir.

Doğum kontrolünün caiz olup olmaması da
azlin hükmü ile yakından ilgilidir. Azli kabul etmeyenler, bunun
kadere karşı çıkmak, ona çatmak anlamına
geldiğini; bunda müslümanların nüfusunu azaltma gayesi
bulunduğunu ileri sürerler. Bu konuda ayrıca şu delillere
dayanırlar: Kur'an-ı Kerîm'de "Çocuklarınızı
fakirlik korkusuyla öldürmeyin. Onları da, sizi de biz
rızıklandırırız. Şüphesiz, onları
öldürmek büyük bir suçtur" (İsrâ, 17/31) buyurulur. Hz.
Peygamber de şöyle buyurmuştur: "Nikâh benim sünnetimdir.
Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, benden değildir. Evlenin,
çünkü ben diğer ümmetlere sizin çokluğunuzla övüneceğim"
(İbn Mâce, I, 592, H. No: 1846).

Erkeğin veya kadının
sağlığına zarar vermeyen diğer korunma çeşitleri
ve ilâçla gebeliği önleme çocuğa henüz ruh verilmeden
önceki dönemlerde azil kapsamına girer. Azli caiz gören İslâm
âlimlerinin büyük çoğunluğu; bugünkü, ruh verilmeden
önceki doğum kontrolünü de caiz görürler.

Diğer yandan azlin, kaderde yazılan çocuk doğumlarını
da değiştirmeyeceği belirtilmiştir. Azil yoluyla
doğum kontrolü yapan bir sahabe; daha sonra Allah Resuluna gelerek,
ailesinin gebe kaldığını haber vermiştir. (Ebû
Dâvud Nikâh, 48)

Hamdi DÖNDÜREN


Konular