Şamil | Kategoriler | Konular

Avarız

AVÂRIZ

İlletler, bozukluklar, kazalar ve sakatlıklar
gibi anlamlara gelen "arıza" kelimesinin çoğulu.

Fıkıh'da insana ârız olup vazifesini
yapmaya engel olan şeylere avârız denir. Meselâ hastalık,
yolculuk, gebelik, emziklilik, şiddetli açlık ve susuzluk ve
yaşlılık gibi özürler insanın orucu yemesini mubah
kılan avârızdandır.

Usûl-i Fıkıh'da insana ârız olup edâ
ehliyetini ortadan kaldıran veya noksanlaştıran ya da hükümlerini
değiştiren durumlara avârız denir. İki kısma
ayrılır:

a-Semavî avârız: Delilik, bunama ve unutma gibi
meydana gelmesinde şahsın bir rolü olmayanlar.

b-Kesbî avârız: Sarhoşluk, sefâhet ve
yolculuk gibi meydana gelmesinde şahsın iradesinin tesiri
olanlar. (Abdulvehhâb Hallaf, İlmu Usûli'l-Fıkh, Kuveyt 1978,
138).

Osmanlılar'da olağanüstü hallerde, bilhassa
harp sebebiyle alınan vergilere de avârız denirdi. Kelimenin
ifade ettiği sözlük manasından da
anlaşıldığı üzere avârız, adet haline
gelmiş belirli vergi değildi. Daha önceki İslâm
devletlerinde de var olduğu bilinen avârızın
Osmanlılar'da başlangıç tarihi kesin olarak bilinmiyorsa
da, Fatih zamanına ait kayıtlarda bu vergiye
rastlanıldığına bakılırsa eskiliğine hükmedilebilir.
(M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü,
I, 112 vd.)

Durak PUSMAZ


Konular